Ücret Prosedürü


NEDİR?


(Normal) Ücret Nedir?

1. Ücret iş sözleşmesinin esaslı unsuru ve işçiye çalışmasının karşılığında İşveren tarafından para ya da ayın olarak, en geç ayda bir kez  ve aksine hüküm olmadığı sürece banka yoluyla  ödenmesi gereken  menfaatlerdir. Ayni ücretler iş sözleşmesi devam ederken işçiye yazılı  tutanak ve imza  karşılığında teslim edilirken veya verildiği işveren tarafından kanıtlanması gerekirken, iş sözleşmesi sona erdikten sonra değeri kadar para olarak ve banka yoluyla ödenmesi gerekir. Örneğin yakacak yardımı olarak bir ton kömür verilmesi, dini bayramlar öncesi verilen erzak yardımı gibi.  Her türlü ödemenin ve ücret ekinin(sosyal yardımlar) bordroda görünmesi  ve gerek vergi gerek ise SGK primleri bakımından gereken açıklığın resmi  kurumlar nezdinde sağlanmış olması gerekir.

Ücretin Banka yoluyla ödenmemesi para cezasına neden olur. Sadece zorunlu hallerde banka dışı ödeme kabul görebilir. Ancak zorunlu bir hal olduğunu işverenin kanıtlaması gerekir. Örneğin, işçi  banka hesabı açtırmadan işten ayrılmış ise ve kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen bir banka hesabı açıp  bildirmemiş ise bu takdirde ücret ilgili evraklar özlük dosyasında saklanmak kaydıyla PTT yoluyla ödenebilir. 

2. Ücret sadece para veya ayın olarak yapılabilir, kambiyo senedi ile ücret ödenemez.

3. Ücret yabancı  para cinsinden de kararlaştırılabilir ve ödenebilir ancak Türk para cinsinden ödenecek ise dövizin ödeme günündeki türk parası karşılığı olarak yapılmalıdır.

4. Bordrolar ve ücretle ilgili her türlü bilgi   şahsa  özeldir  o nedenle  bordro bilgilerinin çalışanın rızası dışında, kamu kurumları  ya da  mahkemeler dışındaki bir kişi veya kuruma verilmemesi gerekir. Aksi durum kişisel verilerin açıklanması  veya yayılması  suçunu oluşturabilir.

5. Çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.

6. İşveren, aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, işveren tarafından işçiye daha düşük bir ücretin ödenmesini haklı kılmaz.

7. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.

8. İş sözleşmesinde deneme süresi belirlenmişse deneme süresi içerisinde işçi çalıştığı günler için ücret ve diğer haklara sahip olur. Ancak deneme süresi için taraflar işçinin deneme süresinden sonraki süresi için farklı, deneme süresi için farklı ücret kararlaştırmış olabilirler. BU farklılığa engel bir hal yasal olarak ve hukuken bulunmamaktadır. Ne var ki, tam zamanlı bir iş akdi için işçiye ödenecek ücret deneme süresinde de asgari ücretin altında tespit edilemez, kararlaştırılamaz. Deneme süresinde de fazla çalışma, fazla süreler ile çalışma, hafta sonu tatili, genel tatil ve dini bayramlar gibi normal ücret dışındaki ücret ödeme özellikleri fiilen ve hukuken koşulları bulunduğu sürece uygulanacaktır.

9. Bilindiği üzere, Eczacılık Fakültesinde okuyan öğrencilerin aldıkları eğitim kapsamında, "zorunlu eczane stajı" da yer almaktadır. Örgün eğitim gören öğrencilerin zorunlu stajına ilişkin uygulamalar 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanunu ile düzenlenmiştir. Eczacılık Fakültesinde öğrenim gören öğrenciler, işyerlerinde mesleki eğitim alan öğrenci statüsündedir. Meslek eğitimi gören stajyer öğrencilere ödenecek ücret; meslek eğitimi gören örgün eğitim öğrencilerine, asgari ücretin net tutarının yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işyerlerinde yüzde 30'undan, yirmiden az personel çalıştıran işyerlerinde yüzde 15'inden, stajyer öğrencinin yaşına uygun asgari ücretin yüzde 30'undan aşağı olamaz. Mesleki eğitim merkezinde 12. sınıf öğrencisi olup kalfalık yeterliliğini kazanmış öğrencilere yapılacak ödemeler asgari ücretin en az %50’si kadar olmalıdır. 5510 Sayılı kanuna göre sigortalı olan stajyere, sigorta yapıldığı gün üzerinden oranlanarak bu ödenti hesaplanır. Stajyer öğrencilere ödenecek ücretler her türlü vergiden müstesnadır. Mesleki eğitim gören, staj yapan öğrencilerin işletmesinde bu eğitimi tamamlamasını sağlayan işverenlere devletin desteği 2021-2022 öğretim yılında da devam edecektir. Destek sadece 2021-2022 öğretim yılında değil, 5 öğretim yılı boyunca devam edecektir. Yapılan düzenleme ile Cumhurbaşkanına devlet katkısı uygulamasını 10 yıla kadar uzatma yetkisi verilmiştir. Mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin mesleki eğitimlerini gerçekleştirdikleri işletmelerdeki işverenlere, ödenecek ücretin tamamı destek olarak verilecektir. 2021-2022 eğitim ve öğretim yılından önceki döneme ilişkin geçmişe dönük olarak herhangi bir ücret veya Devlet katkısı ödemesi yapılmaz. Ref. 3308 s. Kanun Geçici Madde 12 – (Ek: 2/12/2016-6764/48 md.) (Değişik birinci fıkra:21/12/2021-7346/14 md ).

➤ Öğrenciye ücret ödendiğine dair banka dekontu staj bitiminde öğrencinin eğitim gördüğü Fakülteye teslim etmesinin ardından, Fakülteler Üniversite aracılığı ile devlet katkısının ödenmesi için YÖK’e, YÖK de İŞKUR’a bildirim yapar. İŞKUR devlet katkısını, YÖK’e, YÖK de ilgili Üniversitenin hesabına, Üniversitede stajyer öğrenciye ödeme yapan eczaneye devlet katkısını öder.

10. Yardımcı eczacılara asgari ücretin bir buçuk katından, ikinci eczacılara da asgari ücretin üç katından aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecek ücret ödenir. Ref. ECZACILAR VE ECZANELER HAKKINDA YÖNETMELİK . Yardımcı eczacılık yapma zorunluluğu olan eczacıların ikinci eczacı olarak çalıştırılması durumunda; kendilerine Kanun’da ikinci eczacı için belirtilen ücretten aşağı olmamak üzere eczane sahibi ve ikinci eczacı arasında yapılacak sözleşme ile belirlenecek ücret ödenir. 

11. Sorumlu müdürlük görevini yürütecek eczacıların asgari ücreti 2022 yılı için aylık net 8.200,00 (sekizbinikiyüz) TL olarak belirlenmiştir. Ref. Türk Eczacıları Birliği 43.Dönem Merkez Heyeti'nin 13.01.2022 tarihli toplantı kararı, 2022 Yılı İçin Uygulanacak Eczacı Sorumlu Müdür Maaşı Hakkında (teb.org.tr) 

Fazla Çalışma Ücreti Prosedürü 

Açıklama ve Uyarılar

1. Fazla çalışma ücreti normal saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. Ancak sözleşmelerde daha fazla kararlaştırılabilir, teamül olarak da daha fazlası ödenebilir. Fazla ödemeler teamül oluşturur ve düşürülmesi için işletmesel gereklilikler ileri sürülebilir. Zira  özlük haklarının azaltılması anlamına  gelir ve çalışanın  kabul zorunluluğu yoktur.

2. Fazla çalışma ücreti yerine serbest zaman kullandırılabilir ancak bunun için işçinin muvafakati gerekir. Eğer işyerinde bu tür uygulamaların kuralları baştan belirlenmiş ise işçinin buna uyguması beklenir, aksi takdirde işçinin muvafakati olmayan uygulama yasal olmaz ve işçiye talep  hakları hatta fesih hakkı dahi verir. İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

3. Fazla çalışma ücretinin usulünce hesaplandığını ve ödendiğini ispat yükü işverendedir.

4. Fazla çalışma, Kanun’da yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.

5. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %50 yükseltilmesi suretiyle ödenir. (İş Kanunu md. 41/II).

6. Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir.

7. 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz (İş Kanunu md. 41/I).

8. Çalışma süresi ile ilgili İş Kanunu md. 63/II’de “Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, iş yerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.” denilmektedir.

9. Çalışanın hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştırılmaması esastır. Eczaneler kural olarak hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde kapalıdır. Bu kuralın istisnasını nöbetçi eczane ilan edilmeleri hali oluşturur. Nöbetin tekabül ettiği bu günlerde ve/veya eczane alışverişe kapalı olduğu halde stok sayımı, Medula sistemine veri girişi gibi hallerde çalışılması gerekiyorsa çalışanın onayının alınması gerekir. (İş Kanunu Madde 47)

10. 29 Ekim Günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur. (Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında  Kanun Madde 2 son fıkra hükmü) Ancak nitelikleri gereği görev yapması gereken kuruluşların özel yasalarındaki hükümler gereğince 29 Ekim gününde çalışabilecekleri belirtilmiştir. Bu anlamda nöbetçi eczaneler 29 Ekim günü hizmet vermektedir.

11. İşverenin çalışanı normal haftalık iş süresini tamamladıktan sonra hafta tatili günü de çalıştırdığı durumlarda; çalışana hafta tatili ücreti dışında %50 artırımlı ücret ödenir. Yani, haftalık tatil ücreti + %50 artırımlı bir buçuk gündelik (toplam)= 2,5 gündelik tutarında ücret ödenir. Bu hesaplama haftalık çalışma süresinin tamamlanmasından sonra çalışılan ulusal bayramlar için de aynıdır.

12. Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinden birinin hafta tatiline rastlaması halinde sadece tatillerden birinin ücreti ödenir. Yani aynı gün için hem hafta tatili ücreti hem Bayram Tatili ücreti ödenmez.

13. Haftalık çalışma süresi olan 45 saat tamamlanmaksızın Ulusal Bayram ve Genel Tatillerde çalışılması halinde çalışılan gün ücreti ile çalışılmadan hak kazanılan tatil ücreti toplamı olan 2 (iki) günlük ücret ödenir.

14. Ödenmemiş fazla çalışma ücretleri, son ücret üzerinden değil, ait oldukları dönemin ücreti üzerinden hesaplanır.

15. Çalışan, ücret bordrosunda fazla çalışma sütununun boş olması halinde, her türlü delille iddiasını ispatlayabilir. Ancak, ihtirazî kayıt ileri sürmeden fazla çalışma sütununda fazla çalışma süresi gösterilmiş ücret bordrosunu imzalayan çalışan, fazla çalışma ücretini almadığını veya eksik aldığını ileri süremez. Ücret bordrolarında fazla çalışma ya da genel tatil ücreti tahakkuku yapılmış ve ihtirazı kayıt konulmaksızın çalışan tarafından imzalanmış ise bu miktarın üzerinde çalışma yapıldığının tanıkla ispatı mümkün değildir.

Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti Prosedürü 

Açıklama ve Uyarılar

1. Fazla sürelerle çalışma, Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda Kanun’da yazılı koşullar çerçevesinde ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalardır.

2. Her bir saat fazla sürelerle çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %25 yükseltilmesi suretiyle ödenir. (İş Kanunu md. 41/III).

3. Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma / fazla sürelerle çalışma yapılabilir.

4. Çalışma süresi ile ilgili İş Kanunu md. 63/II’de “Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, iş yerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.” denilmektedir.

5. Çalışanın hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştırılmaması esastır. Eczaneler kural olarak hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde kapalıdır. Bu kuralın istisnasını nöbetçi eczane ilan edilmeleri hali oluşturur. Nöbetin tekabül ettiği bu günlerde ve/veya eczane alışverişe kapalı olduğu halde stok sayımı, Medula sistemine veri girişi gibi hallerde çalışılması gerekiyorsa çalışanın onayının alınması gerekir. (İş Kanunu Madde 47)

6. 29 Ekim Günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur. (Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında  Kanun Madde 2 son fıkra hükmü) Ancak nitelikleri gereği görev yapması gereken kuruluşların özel yasalarındaki hükümler gereğince 29 Ekim gününde çalışabilecekleri belirtilmiştir.

7. Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinden birinin hafta tatiline / çalışılmayan cumartesi gününe rastlaması halinde sadece tatillerden birinin ücreti ödenir. Yani aynı gün için hem hafta tatili ücreti hem Bayram Tatili ücreti ödenmez.

8. Haftalık çalışma süresi olan 45 saat tamamlanmaksızın Ulusal Bayram ve Genel Tatillerde çalışılması halinde çalışılan gün ücreti ile çalışılmadan hak kazanılan tatil ücreti toplamı olan 2 (iki) günlük ücret ödenir.

9. Ödenmemiş fazla sürelerle çalışma ücretleri, son ücret üzerinden değil, ait oldukları dönemin ücreti üzerinden hesaplanır.

10. Çalışan, ücret bordrosunda fazla sürelerle çalışma sütununun boş olması halinde, her türlü delille iddiasını ispatlayabilir. 

11. Ancak, ihtirazî kayıt ileri sürmeden fazla sürelerle çalışma sütununda fazla çalışma süresi gösterilmiş ücret bordrosunu imzalayan çalışan, fazla sürelerle çalışma ücretini almadığını veya eksik aldığını ileri süremez. Ücret bordrolarında fazla çalışma ya da genel tatil ücreti tahakkuku yapılmış ve ihtirazı kayıt konulmaksızın çalışan tarafından imzalanmış ise bu miktarın üzerinde çalışma yapıldığının tanıkla ispatı mümkün değildir.

Geçici İş Görmezlik Ücreti Prosedürü 

Açıklama ve Uyarılar 

1. Geçici iş göremezlik ödeneği hastalık, analık, meslek hastalığı veya iş kazası sebebiyle işçinin işini  geçici olarak yapamadığı süreler için SGK tarafından işçiye sosyal sigorta kapsamında ödenen ücrettir.  İşçinin bu nedenler ile işini ifa edememesi sebebiyle işverenin ücret ödeme borcu doğmaz. SGK nın yapacağı her bir geçici iş göremezlik ödeneği sebebine göre farklı şartları gerektirebilir.

2. Anlaşmaya göre bu yönde bir hüküm var ise, Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir..

3. Normal koşullarda  her ne kadar geçici iş göremezlik döneminde işçiye ücret ödenmese de iş sözleşmesinde veya TİS de bu sürede işçiye  tam ücret ödeneceği ancak SGK dan alınacak ödemenin bu ücrete mahsuben işveren tarafından alınacağı  kararlaştırılabilir.

Yıllık İzin Ücreti Prosedürü

Açıklama ve Uyarılar 

1. Yıllık izin ile ilgili hükümler emredicidir. Dolayısıyla bunlara aykırı uygulama yapılması idari para cezasını gerektirir.

2. İşçi yıllık izne ayrılacaksa, bu dönemde fazladan harcamalarının olabileceği ya da işçinin tatile gidebileceği düşünülerek ücretinin peşin ödenmesi öngörülmüştür. İş Kanununun 57nci maddesinde yer alan hükme göre; işveren izne ayrılan işçisinin izin dönemine ait ücretini peşin olarak ödemelidir.

3. Sözleşme veya sözleşme eki niteliğinde olan ek sözleşmeler ile belirlenen son ücret, brüt ise son brüt ücret üzerinden, net ise son net ücret üzerinden hesaplama yaparak izin ücretinin ödenmesi gereklidir. Bu ücret hesabında, sadece çıplak ücret (asıl ücret) esas alınacak fazla çalışma, primler, hazırlama, tamamlama ve temizleme ücretleri ve sosyal yardımlar dikkate alınmayacaktır.

4. Ücreti, günlük, aylık veya haftalık ücret gibi sabit olmayıp, ücret tutarı çalıştığı süre veya ürettiği parça başına gibi ayrıca bir hesaplama ile bulunan işçilerde, kullanılmayan yıllık ücretli izin sürelerine ait tutar hesaplanırken, bu işçilerin son bir yıl içerisindeki (12 ay) kazandıkları toplam ücret 12’ye bölünmek sureti ile ortalama aylık ücretleri bulunarak hesap yapılmalıdır.

Yarım Ücret Prosedürü

Açıklama ve Uyarılar

1. Yarım ücret ödemek bir zorunluluktur, ücret ile ilgili hükümler gibi emredicidir, keyfi olarak farklı uygulama yapılamaz.

2. Yarım ücret uygulaması zorlayıcı sebep işçi bakımından geçerliyse işveren tarafından bir haftadan fazla da yürütülebilir ancak, işverenden kaynaklanan bir neden var ise işçinin bu yarım ücreti kabul  zorunluluğu ya da ücretsiz çalışmayı(iş akdini sürdürmeyi) kabul zorunluluğu yoktur.

3. Aksine uygulama Kanunun 102. Maddesinin uygulanmasına yani idari para cezasına sebep olur.

Ücret Ekleri Prosedürü 

Açıklama ve Uyarılar

Asıl ücrete eklenen ve işçiye yan ödeme biçiminde sağlanmış bulunan para ve parayla ölçülebilen yararlar toplamına hesaplamada “giydirilmiş ücret” ve öğretide “geniş anlamda ücret” denilmektedir. Ancak, geniş anlamda ücret kavramına giren ödemelerin “sürekli” nitelik taşımayanları tazminat hesaplarında dikkate alınmaz. Örneğin, fazla çalışma, pazar ve bayram çalışması ücretleri, eğer fazla çalışma yapılmışsa belirsiz zamanlarda ödenen, sürekli ve düzenli olmayan ücretlerdir. Bu nedenle, aşağıda yalnızca tazminat hesaplarına giren ücret ekleri incelenecektir. Bunlar:

1. İkramiyeler
İkramiye, ücret benzeri bir ödemedir. Toplu iş sözleşmelerinde veya bireysel sözleşmelerde yılda bir veya birkaç ikramiye ödenmesi kararlaştırılmış ise, işçi, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesini isteme hakkına sahiptir. Bunun dışında, işveren kendiliğinden ikramiye ödemekte ise, bu uygulamayı kaldırması durumunda işçi kazanılmış bir hak savında bulunamaz. İkramiye uygulaması olan işyerlerinde, genellikle, yılda iki kez birer aylık ücret tutarında ikramiye ödenmektedir. Bazı işyerlerinde de yılbaşında ve dini bayramlarda yarımşar aylık tutarında ikramiye ödemeleri yapılmaktadır.

2. Prim
Prim adı altında yapılan ödemelerin işçilerin iş verimini artırmak, onların daha nitelikli ve daha çok iş üretmelerini sağlamak ve bu arada başarılı çalışmaları ödüllendirmek amacına yönelik olduğu söylenmektedir. İkramiye ile prim arasındaki fark, birinin işçinin yıllık gelir düzeyini bir miktar yükseltmek, ötekinin işin nicelik ve niteliğini artırmak amacı taşımasıdır. Prim, işçiye önceden (toplu sözleşme veya bireysel sözleşmelerle) kararlaştırılarak verilebileceği gibi, işverence tek yanlı olarak işçiyi “özendirme” ve ödüllendirme “ amacıyla verilebilir. Primlerin tazminat hesabına esas kazanç unsurları arasında yer alabilmesi için, olay öncesinde sürekli ve düzenli bir biçimde ödenmiş olması gerektiği düşüncesindeyiz.

3. Sosyal yardımlar

Sosyal yardımları, belli bir hizmet veya iş karşılığı olmaksızın işçinin bazı gereksinimlerini karşılamaya yönelik ödemeler olarak tanımlayabiliriz. Sosyal yardımlar işçileri işyerine bağlamak, iş verimini artırmak, düzenli beslenmelerini sağlamak, işe gidip gelmelerini kolaylaştırmak gibi amaçlarla verilir iken, zamanla sendikaların araya girmesiyle Toplu İş Sözleşmelerinde bir pazarlık konusuna dönüşmüş; başlangıçta yemek, yakacak, giyim, taşıt yardımı gibi temel gereksinimlerle sınırlı iken, buna evlenme, doğum, ölüm, sağlık, besin (iaşe), konut, aile, çocuk, eğitim yardımları, yıllık izin ve bayram harçlıkları eklenmiştir. Toplu İş Sözleşmelerinin yanı sıra, devlet kurum ve kuruluşlarınca da bazı yasalar ve kararnamelerle sosyal yardım ödemeleri yapılmaktadır. 6772 sayılı yasayla kamu kesimi işçilerine ödenen ilave tediyeler, Deniz İş Kanunu 33. maddesi uyarınca gemi adamlarına iaşe yardımları bunlardandır.

Tazminat hesaplarında gözetilecek sosyal yardımlar, ücret ekleri niteliğinde sürekli ve düzenli ödenen paralar veya para ile ölçülebilen yararlardır. Bunların dışında, işçilerin özel yaşamları ile ilgili olarak, her olay için bir kez ödenmesi kararlaştırılan doğum yardımı, ölüm yardımı, evlenme yardımı, eğitim yardımı, ilaç yardımı gibi ödemeler tazminat hesabında dikkate alınmaz. Genel bir anlatımla diyebiliriz ki, kıdem ve ihbar tazminatı hesaplarında asıl ücrete eklenen sosyal yardımlar, tazminat hesaplarında da gözetilecek ücret unsurlarındandır. Bunların uygulamada en sık görülenleri şunlardır:

  1. Yemek yardımı: İşyerinde veya bir lokantayla anlaşma yapılıp işçilerin karınları doyurularak ya da her ay belli bir para ödenerek yemek yardımı yapılmaktadır. Yemek yedirilerek yapılan yardımın parasal değeri, sözleşmelerde belirtilmemişse, eşdeğer ücret araştırmasıyla saptanmaktadır.
  2. Yakacak yardımı: Genellikle yıllık veya yıl içinde eşit aralıklarla belli bir para ödenerek bu yardım yapılmaktadır.
  3. Giyim yardımı: İşçilerin iş yaparken giymeleri gereken iş elbiseleri, koruyucu giysiler, gözlük ve başlıklar ile lastik bot ve benzerleri giyim yardımı ile karıştırılmamalıdır. Tazminat hesabında kazanç unsuruna katılacak olan giyim yardımı, işçilerin günlük yaşamda kullandıkları giysilerin (elbise, ayakkabı vb.) parasal değeridir.
  4. Taşıt/ulaşım yardımı: İşçilerin evleri ile işyerleri arasında kolayca gidip gelmeleri için işverenler ya kendi taşıtlarını kullanırlar ya da bir taşımacı ile anlaşarak işçileri taşıtırlar. Bunlar yapılmıyorsa, ulaşım gideri olarak her ay belli bir miktar “taşıt/ulaşım parası” ödenir ya da toplu taşıma kartı sağlanır. Taşıt yardımının personel (işçi) taşıma araçlarıyla yapılması durumunda bunun parasal değeri tazminat hesabına katılır.

Hafta Tatili Ücreti Prosedürü

Açıklama ve Uyarılar

1. İşçinin tatil günü ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir. Hafta tatili ücreti bir iş karşılığı olmaksızın tam olarak ödenir. Kural olarak eczaneler hafta tatilinde kapalı olup bu kuralın istisnasını nöbetçi eczane ilan edilmeleri hali oluşturur. Hafta tatilinde işçi tatil yapmayarak nöbet nedeniyle veya stok sayımı, Medula sistemine veri girişi gibi nedenlerle eczane alışverişe kapalı olduğu halde çalışırsa ayrıca çalışılan tatil günü için ilave bir günlük ücret ödenir. Hafta tatilinde çalışılması durumunda haftalık çalışma süresi 45 saati aşıyorsa aşan kısım için fazla çalışma ücreti ödenir.

2. İş Kanununun 46. Maddesinin 2. Fıkrasına göre; çalışılmayan hafta tatili günü için işçiye, işveren tarafından, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.

3. İşçinin onayı alınmadan hafta tatili günü çalıştırılması yasaktır. Eğer işçi, hafta tatili günü çalışmışsa, hafta tatili ücreti yanında, çalışmasının karşılığı olan ücrete, yani bir yevmiyeye hak kazanacağı gibi hafta tatili çalışması, haftalık kırk beş saatin üzerinde ise, fazla çalışma sayılır ve çalıştırıldığı hafta tatili ücretinin % 50 zamlı olarak ödenmesi gerekir, buna göre işçiye hafta tatilinde yaptığı çalışma karşılığı olarak iki buçuk yevmiye (%150 zamlı) ödenmek zorundadır. Ancak, çalıştırıldığı hafta tatili yerine hafta içinde bir gün istirahat veriliyorsa, ne çalışılan hafta tatili için ayrıca ücret ne de fazla çalışma ücreti söz konusu olur

4. Fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli işçisi olarak normal çalışma saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.

5. Hafta tatili izni kullandırmamanın ve ücretinin ödenmemesi ile ilgili olarak 4857 sayılı İş Yasasında açıkça bir idari para cezası öngörülmemiştir. Ancak, hafta tatili ücreti işçinin normal ücreti içinde yer almaktadır. Hafta tatili ücretinin ödenmemesi halinde 4857 sayılı İş Yasası’nın 102. Maddesine göre idari para cezası uygulanacaktır.

Resmi Tatil ve Dini Bayramlar Ücreti Prosedürü 

Açıklama ve Uyarılar

1. Bir takvim yılı içerisinde 15.5 gün ulusal bayram ve genel tatil günü vardır. Ulusal bayram günü 29 Ekim’dir. Ulusal bayram 28 Ekim saat 13.00’dan itibaren başlar ve 1.5 gün’dür. Genel tatil günleri ise 1 Ocak, 23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 15 Temmuz, 30 Ağustos, 3.5 gün ramazan bayramı ve 4.5 gün kurban bayramı olmak üzere toplam 14 gün’dür.

2. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak ödenir. Kural olarak eczaneler ulusal bayram ve genel tatil günlerinde kapalı olup bu kuralın istisnasını nöbetçi eczane ilan edilmeleri hali oluşturur. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçiler nöbet nedeniyle veya stok sayımı, Medula sistemine veri girişi gibi nedenlerle eczane alışverişe kapalı olduğu halde tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. İşçiye ödenecek hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi ödemeler de yükümlülük kapsamına giren işverenler yönünden bankalar aracılığı ile yapılacaktır.

3. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır.

4. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir. Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir.

Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

5. İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.

6. Ulusal Bayram Genel Tatil çalışma ücretleri 4857 Sayılı Yasa md. 47 uyarınca bir kat fazla yevmiye ile ödenir. İşçi, maktu ücretin içinde çalışma karşılığı olmayan yevmiyeyi de aldığından, çalışılan günün tatil ücreti 1 yevmiye olacaktır. Bu haliyle işçinin tatil yevmiyesi aylık ücret/30 formülüyle bulunur. 28 Ekim ve arefe günlerinde ise yarım gün tatil olduğundan bu günlerin yarım yevmiye üzerinden hesabı uygundur. Tatil ücretleri hesaplanırken hafta tatili ile çakışmamasına ve bu surette mükerrer hesaba mahal vermemesine dikkat edilmelidir.

7. Bu ücretin de son ücret üzerinden ödeneceğine dair yasalarımızda herhangi bir hüküm bulunmadığından, çalışma ücretleri dönemsel ücretlerden hesaplanmalıdır. Hesaplamada çıplak ücret esas alınır. Giydirilmiş ücretten hesaplama yapılmaz. Hakkaniyet indirimi burada da geçerlidir.

8. Genel tatil ücreti geniş anlamda ücret niteliğinde olup, 4857 sayılı İş Kanununun 34 üncü maddesi gereğince, gününde ödenmemesi halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. İşverenin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmesi durumunda, istekle bağlı olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir.

Kısmi Zamanlı İş Sözleşmesiyle Çalışan İşçinin Ücreti Prosedürü

Açıklama ve Uyarılar 

1. Kısmi süreli çalışma, işçinin, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yaptığı çalışmayı ifade etmektedir.

2. Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri çalıştığı süreye orantılı olarak ödenecektir.

3. Kısmî çalışma Kanunda yer almasına rağmen kıdemin nasıl belirleneceği, ihbar izin gibi haklardan nasıl yararlanılacağı, bu haklarla ilgili hesap şekli yine normatif olarak düzenlenmiş değildir.

Yargıtay’a  göre, kısmî çalışma ister haftanın bir veya bazı günleri çalışma şeklinde ger­çekleşsin, ister her gün birkaç saat şeklinde olsun, işçinin işyerinde çalışmaya başla­dığı tarihten itibaren bir yıl geçince kıdem tazminatı hakkı doğar ve işçi yıllık izne hak kazanır. Hesaplamada esas alınacak ücret ise işçinin kısmî çalışma karşılığı aldığı ücrettir.

Kısmî süreli iş sözleşmesi kapsamında çalışan işçi yönünden ihbar öneli de iş ilişkisinin kurulduğu tarih ile feshedilmek istendiği tarih arasında geçen süre topla­mına göre belirlenir.

4. Haftalık çalışma süresi kırk beş saati bulamayacağından, kısmî süreli iş ilişkisinde işçinin hafta tatiline hak kazanması mümkün olmaz.

5. Yıllık Ücretli izin Yönetmeliğinin 13. maddesinde, kısmî süreli ve çağrı üzerine çalışan işçilerin izin hakkı bakımından tam süreli işçilere göre farklı bir uygulamaya tabi olamayacakları açıklanmıştır. Yani, bir yıllık çalışma süresini dolduran kısmî süreli çalışan işçinin izin hakkı vardır.


Ücretin Gününde Ödenmemesi Ve Sonuçları

Açıklama ve Uyarılar

1. 4857 sayılı İş Kanununun “Ücret ve Ücretin Ödenmesi” başlığını taşıyan 32. Maddesinde “Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir” denilmektedir.

2. Ücretin ödeme zamanı İş Sözleşmesinde işçi ve işveren arasında serbestçe kararlaştırılabilir. Sözleşmede belirlenmeyen hallerde ise ödeme zamanı, sözleşmenin tabi olduğu ilgili kanunda (İş Kanunu, Borçlar Kanunu gibi) yer alan genel düzenlemelerle işyerindeki uygulama ve teamüllere ve örf ve adete  göre belirlenmektedir.

3. İş Kanunundaki ücretin belirlenen şekilde ve gününde ödenmemesi ile ilgili yasal düzenlemeye bakacak olur isek “Ücretin Gününde Ödenmemesi” başlıklı 34. Maddesinde “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz” denilerek ücretin gününde ödenmemesi halinde işçinin hakları dolayısı ile işverenin karşılaşabileceği riskler hüküm altına alınmıştır.

Peki ücretin gününde ödenmemesi konusunda işverenin karşılaşabileceği riskler nelerdir? Ücreti gününde ödenmeyen işçinin hakları nelerdir?

* İşçi yukarıdaki madde de belirtildiği üzere ödeme gününden itibaren 20 günün sonunda iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.  

* İş görme borcunu o işyerinde çalışan ve ücreti gününde ödenmeyen diğer işçilerin de iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınmaları halinde bu toplu bir nitelik kazansa dahi kanun maddesi gereğince grev olarak nitelendirilemeyecektir.   

Bu iki maddenin gerçekleşmesi halinde ise işveren, işletmesinin konusunu oluşturan üretimin / hizmetin sekteye uğraması veya durması riski ile karşı karşıya kalabilecektir.

* İşçinin iş akdi iş görme ediminden kaçınması nedeni ile feshedilemeyeceği gibi yerine yeni işçi alınamaz ve bu işler başkalarına yaptırılamaz.  

Konunun önemi bakımından belirtmek isteriz ki bu durumda işveren tarafından yapılacak olan fesih geçerli bir fesih olarak sayılamayacağı için şartlarını taşıması halinde işveren işçinin işe iade talebi ile ve sonucuna göre ek mali risk ile karşı karşıya kalabilecektir.

Ücretin ödeme tarihinden itibaren yirmi gün geçmesine rağmen (mücbir bir sebebin varlığı dışında) ödenmemesi halinde işçinin iş görme edimini yerine getirmeme hakkı dışında, İş Kanununun 24. maddesi II/e bendinde yer alan “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” hükmünü gerekçe göstererek hizmet akdini haklı nedenle derhal feshetme ve diğer koşulların oluşması durumunda kıdem tazminatı gibi haklarını talep etme hakkı mevcuttur.  Ancak bu konunun bazı Yüksek Mahkeme kararları ve öğretide halen tartışmalı olduğunu da belirtmek gerekir. Sonuç olarak her durumun özelliğine göre farklı değerlendirmelerde bulunabileceğini ancak işveren olarak,  işçi tarafından kullanılacak fesih hakkı riski ile karşı karşıya olduğunuzu unutmayınız.

* İşçinin gününde ödenmeyen ücretleri için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmaktadır. 

Bu durumun ödeme güçlüğü içinde olan işverenlik bakımından mali bir yük oluşturacağı tartışmasızdır. Ücretin ödenmemesi halinde zamanaşımı süresi 5 yıldır.

* Ücretin gününde ödenmemesi halinde işveren hakkında idari para cezası uygulanmaktadır. 

4857 sayılı İş Kanununun 102 nci maddesinin (a) bendine göre; 4857 sayılı Kanunun 32nci maddesinde belirtilen ücret ödeme ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini süresi içinde kasten yapmayan veya eksik ödeyen işveren hakkında bu durumda olan her işçi ve her ay için 191 Türk Lirası (2018 yılı için geçerli olan tutar) idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

İş Kanununda “ücretin gününde ödenmemesi” başlığı altında düzenlenen 34. Madde de işverenin en geç 20 gün içinde mücbir bir nedenin varlığı olmadan ücretin ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu süre işverenin sürekli olmayan geçici bir ödeme güçlüğüne düşebileceği düşünülerek işçinin bu geçici dönemde işi bırakması, üretimin sekteye uğraması olasılığı ve bu nedenlerle gelişebilecek olumsuzlukları önlemek amacı ile getirilmiştir.  Ancak bu süreden ödeme günü tayini bakımından sürekli olarak esnetilebileceği anlamının çıkarılmaması gerekir. Kanun metninde yer alan “mücbir bir neden” ifadesi ise işverenin objektif olarak ödeme zorluğuna düştüğü  durumları ifade etmektedir. Bu haller işverenin kusuru dahilinde olmayan veya önlenemeyen dışsal bir etkinin varlığından kaynaklanan nedenler olup mücbir neden olarak kabul edilebilir.

Sonuç olarak, ücret iş sözleşmelerinde bir zaman belirtilmiş ise belirtilen tarihte, sözleşmede ödeme günü kararlaştırılmamış ise işyeri uygulamasındaki günde veya örf ve adete göre ödenmesi gereken günde veya genel olarak kabul edildiği üzere çalışılan ayın son gününde ya da çalışılan ayı takip eden ayın ilk iş gününde ödenmesi gerekmektedir.  Ücretin ödeme gününden yirmi gün geçmesi halinde ise işçi İş Kanununun 34. maddesinde yer alan “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir…” hükmü çerçevesinde iş görme borcundan kaçınabilecektir. Ayrıca, zamanında ödenmeyen ücretler için işçiye, talep edilmiş ise mevduata uygulanan en yüksek faiz oranına göre hesaplanacak tutarda ilave ödeme yapmak zorunlu olup, ilaveten işveren, şikayet halinde ücret alacağı zamanında ödenmeyen her işçi ve her ay için idari para cezasına maruz kalacaktır.

Devamını Gör
NASIL YAPILIR?


(Normal) Ücret Nasıl Uygulanır?

Ücret iş sözleşmesinin esaslı unsuru ve işçiye çalışmasının karşılığında İşveren tarafından para ya da ayın(ayni) olarak, en geç ayda bir kez ve aksine hüküm olmadığı sürece banka yoluyla  ödenmesi gereken menfaatlerdir. Ayni ücretler iş sözleşmesi devam ederken işçiye yazılı tutanak ve imza karşılığında teslim edilirken veya verildiği işveren tarafından kanıtlanması gerekirken, iş sözleşmesi sona erdikten sonra değeri kadar para olarak ve banka yoluyla ödenmesi gerekir. (Örneğin yakacak yardımı olarak bir ton kömür verilmesi, dini bayramlar öncesi verilen erzak yardımı vb. gibi)

Her türlü ödemenin ve ücret ekinin(sosyal yardımlar) bordroda görünmesi ve gerek vergi gerek ise SGK primleri bakımından gereken açıklığın resmi kurumlar nezdinde sağlanmış olması gerekir.

Uygulama Adımları:

1.  Her çalışanın ücretinin taraflar arasında kararlaştırılmış olması gerekir. Ücret genellikle  iş sözleşmelerinde yazılır. Ancak, taraflar iş sözleşmesi imzalamamış iseler bu durumda işçinin de muvafakatı olduğunu gösterir bir belgenin özlük dosyasına alınmasında fayda vardır. Bu  durum işveren bakımından ispat kolaylığı sağlayacaktır. O nedenle ücret ödeme işlemlerine başlamanın ilk adımı çalışanın kararlaştırılmış ücretlerini tespit etmektir. Deneme süresi için ayrı bir ücret kararlaştırılmışsa deneme süresi boyunca baz alınacak çıplak ücret o ücret olacaktır. Ücret ekleri ise sözleşmede yazabileceği gibi çoğu kez yönetmeliklerde yazılmakta veya hiç yazılmamakta ancak daha çok işyeri uygulaması olarak işçiye ödenmektedir. Miktarca yüksek olan, beyaz yakalı çalışanlara ödenen ya da ücretin belli bir yüzdesine göre yüksek tutardaki ücret ekleri ise (prim, kar payı, ikramiye vs) daha çok iş sözleşmelerinde yazılı olarak yer alabilmektedir.

2.  Çalışanın  kararlaştırılmış ücretinin yanında, iş sözleşmesi ve sözleşme dışı da olsa işyeri teamüllerine/uygulamalarına uygun veya nihayetinde fiili çalışmalarının kapsamı ve niteliği tespit edilir. Örneğin bunlar; normal çalışma, fazla çalışma, yarım çalışma, denkleştirme, telafi edici çalışma, ücretli izin, ücretsiz izin, yol parası, yemek parası, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti vs. hesap ve bordroyu ilgilendiren tüm unsurlardır.

3.  Tespit edilmiş ve gerçekleşmiş tüm kalemlerin yer aldığı bordro çalışması yapılarak çalışanın  hakkettiği ödeme çıkarılır. Yapılmayan ödemelerin bordroda yer almaması gerekir, aksi durum bordonun  sahte veya içerik itibariyle yanıltıcı olması sonucunu doğurabilir. (Ref. Ücret Uygulamaları Riskler)

4.  Maaş ödeme günü tespit edilmiş ise o günde, edilmemiş ise teamüle göre belirlenmiş ödeme günü, ancak en fazla bir aylık ücreti olacağı için ücreti ödenecek ayı takip eden ilk 20 günü içinde bir günde ücret ve ekleri çalışanın özlük dosyasında yer alan ve işverende mevcut banka hesabına gerekli ödeme açıklamasıyla birlikte yatırılır. Ödeme günü teamülen ilk beş-on gün arası bir gün olarak belirlenmektedir.

5.  Avans ödemesi yapılmakta ise o aya ilişkin olan avans ödemesi tutarı hesaplanan aylık toplam ücretten indirilerek işçiye ödenecek tutar bulunur.

6.  Hazırlanmış olan bordro işçiye imzalatılır ve bir örneği işçiye verilir. Çalışanın bordroyu imzalamaması halinde imzadan imtina prosedürü uygulanır.

7.  Bordrolar özlük dosyasında saklanır ve gerektiğinde talep edilen yerlere ibraz edilir.

Bordrolar şahsa  özeldir  o nedenle bordro bilgilerinin çalışanın rızası dışında, kamu kurumları ya da mahkemeler dışındaki bir kişi veya kuruma verilmemesi gerekir. Aksi durum kişisel verilerin açıklanması veya yayılması suçunu oluşturabilir.

Fazla Çalışma Ücreti Prosedürü

Ayrıntılı bilgi için Fazla Çalışma Prosedürü 'ne göz atınız.

Uygulama Adımları:

1.  Yapılan fazla çalışma iş bitiminde saat olarak puantaja işlenir.

2.  Fazla çalışma ücreti hesaplanacak çalışanın haftalık çalışma süresinin 45 saati aşıp aşmadığına bakılır. Eğer işyerinde yazılı olarak kararlaştırılan çalışma süresi de 45 saatin altındaysa bu kez fazla süreler ile çalışma usulünü uygulayınız.

3.  Haftalık 45 saati aşan çalışması mevcut çalışanın yaptığı fazla çalışmaya ilişkin izin/serbest zaman talebi olup olmadığına bakılır. Çalışanın bu yönde talebi mevcut ise Serbest Zaman Kullanma Prosedürü işletilir. (Fazla çalışmada bulunan çalışan isterse fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat 30 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İş Kanunu Madde 41/IV).

4.  Haftalık 45 saati aşmayan çalışması mevcut çalışanın yaptığı fazla sürelerle çalışmaya ilişkin izin/serbest zaman talebi olup olmadığına bakılır. Çalışanın bu yönde talebi mevcut ise Serbest Zaman Kullanma Prosedürü işletilir. Fazla sürelerle çalışmada bulunan çalışan isterse fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. (İş Kanunu Madde 41/IV)

5.  Normal ücret prosedürünü işletiniz.

6.  Maaş ile birlikte veya işyerinde fazla sürelerle çalışma ücreti ödemesi için farklı bir tarih kararlaştırılmışsa o tarihte fazla çalışma ücreti ödenir.

Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti Prosedürü

Ayrıntılı bilgi için  Fazla  Çalışma Prosedürü 'ne göz atınız.

Uygulama Adımları:

1.  Yapılan fazla sürelerle çalışma iş bitiminde saat olarak puantaja işlenir.

2.  Fazla süreler çalışma ücreti hesaplanacak çalışanın haftalık çalışma süresinin 45 saati aşıp aşmadığına bakılır. Eğer işyerinde yazılı olarak kararlaştırılan çalışma süresi de 45 saatin altındaysa fazla süreler ile çalışma usulünü uygulayınız.(Fazla  Çalışma Prosedürü)

3.  Haftalık 45 saati aşmayan çalışması mevcut çalışanın yaptığı fazla sürelerle çalışmaya ilişkin izin/serbest zaman talebi olup olmadığına bakılır. Çalışanın bu yönde talebi mevcut ise Serbest Zaman Kullanma Prosedürü işletilir. Fazla sürelerle çalışmada bulunan çalışan isterse fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat 15 dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. (İş Kanunu Madde 41/IV)

4.   Normal ücret prosedürünü işletiniz.

5.  Maaş ile birlikte veya işyerinde fazla sürelerle çalışma ücreti ödemesi için farklı bir tarih kararlaştırılmışsa o tarihte fazla çalışma ücreti ödenir.

Geçici İş Görmezlik Ücreti Prosedürü

Normal koşullarda her ne kadar geçici iş göremezlik döneminde işçiye ücret ödenmese de iş sözleşmesinde bu sürede işçiye tam ücret ödeneceği ancak SGK dan alınacak ödemenin bu ücretten düşüleceği yani işverene ödeneceği kararlaştırılabilir.

Hastalık sebebiyle geçici iş göremezlik ödeneği ilk iki gün ödenmez. Bu konuda da gerek iş sözleşmesi gerek ise TİS de bu günler için de işçiye tam ödeme yapılacağı kararlaştırılmış olabilir. Bu takdirde iki günlük ücretin de işveren tarafından ödenmesi gerekir.

Uygulama Adımları:

1.  İş sözleşmesinde yukarıdaki gibi geçici iş göremezlik halinde işçiye maaşın işveren tarafından ödenmesini gerektiren bir hal olup olmadığını var ise ödenecek ücretin miktarının belli olup olmadığını kontrol ediniz.

2.  Geçici iş göremezlik ödeneği anlaşma gereği işveren tarafından ödenecek ise, Çalışandan konuyla ilgili yazılı başvuru alıp, geçici iş göremezlik ödemesinin işverenden alacağı için Kurum ödemesinin doğrudan işverene yapılması isteğini belirten dilekçeyi elde ediniz.

3.  SGK ya ücretin işveren tarafından ödeneceğini ve geçişi iş göremezliğin iş verene ödemesi ile ilgili başvuruyu yapınız.

Yıllık İzin Ücreti Prosedürü

Yılık izin işçinin dinlenmesi içindir. Dolayısıyla işçiye izinde olacağı günlerde çalışmadan ücret ödendiği için bu ücret işçinin dinlenme amacına uygun olarak ücret sorunu olmadan dinlenmesi amacıyla işçiye avans olarak ödenmektedir. İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır. Yıllık izin ücreti normal çıplak ücrettir, zam ödenmez, izinde yol ve yemek gibi ödenekler ödenmez. Bu hükümlere aykırı hareket para cezası gerektirmektedir.

Uygulama Adımları:

1.  Yıllık izin süresini kontrol ediniz. İşçinin izne çıkacağı tarihten evvel bir ödeme günü belirleyiniz.

2.  İşçinin özlük  dosyasından çıplak net ücretini belirleyiniz.

3.  İşçinin normal maaş hesabına yıllık izinde geçireceği günle orantılı ücret avansını peşin olarak banka aracılığı ile ödeyiniz. İzin gününün iş günü olduğunu ve izin yapılan günlerin tam çalışılmış sayıldığını, hafta tatili gününü de ödemek gerektiğini unutmayınız, eksik hesaplama iş akdi sona erdikten sonra beş yıl süreyle borcunuzdur. İzne gidip gelmesi için verilen yol süreleri bakımından ücret hesaplanmaz. Bu izinler ücretsizdir, Ancak işveren arzu eder ise bu günleri de ücretli izin gibi değerlendirip ödenen izin avansına ekleyebilir.

4.  Ödeme evrakını daha sonra normal maaşından düşülecek avans ödemesini belgeleme fonksiyonunu sağlaması ve ileride yıllık ücretli izin parasının usulüne uygun olarak ödendiğini ispat etmek amacıyla özlük dosyasında saklayınız.

İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

Yarım Ücret Prosedürü

1.  İş Kanunun 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.

2.  Ayrıca, analık halinde veya evlat edinme halinde, kanuna uygun olarak yarım zamanlı çalışma hakkını kullanmak isteyen kadın işçi veya evlat edinen çiftlerden herhangi birine de talebi halinde bu prosedür uygulanır.

Zorlayıcı sebep işveren ise ilgili ise yani işçi hazır olduğu halde işveren iş yaptıramıyor ise işçiye, işçiden kaynaklanıyor ise yani işveren beklediği ve iş hazır olduğu halde işçi gelip çalışamıyor ise işverene öncelikle bir hafta bekleme sonrada bildirimsiz fesih hakkını kullanma yetkisi veren durumlardır. Ancak bu bir haftalık bekleme süresinde iş akdi devam etmekte olup, işçinin veya işverenin durumu keyfi değil zorlayıcı sebeple olması sebebiyle işçiye yarım ücret ödenmektedir. Sebebin işçiden veya işverenden mi kaynaklandığı sadece fesih hakkı bakımından önemlidir, yani ücretin ödenmesine engel teşkil etmeyecektir. Bir haftalık sürenin sonunda ihtiyari olarak çalışmayı/çalıştırmayı bekleyen işçi veya işveren bakımından yarım ücret ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Taraflar istedikleri anda beklemeyi sona erdirip haklı sebeple iş akdini sona erdirebilirler. Sona erme işçiye kıdem tazminatı ödenmesini gerektirir.

Uygulama Adımları:

1.  Çalışanın kararlaştırılmış ücretlerini tespit ediniz.

2. Çalışanın kararlaştırılmış çıplak ücretini tespit ediniz. Fazla çalışma, yarım çalışma, denkleştirme, telafi edici çalışma, ücretli izin, ücretsiz izin, yol parası, yemek parası, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti vs. fiilen çalışmaya bağlı hesap ve bordroyu ilgilendiren diğer tüm unsurlar yarım ücret ödemesinde kapsam dışıdır. Yarım ücret ödemesinin konusu sadece çıplak ücrettir. Analık ve evlat edinmeye bağlı yarım ücret aynı zamanda yarım zamanlı çalışma anlamına geldiğinden bu çalışma süresine isabet eden ücret unsuru var ise bunu dikkate almak gerekir. Örneğin ikramiye, prim gibi...Ancak, bu konuda İşyeri uygulamaları gereğince kıstel hesap yapılması gereken ödemeler var ise bu usule uygun hesaplama yapılır.

3.  Tespit edilmiş zorlayıcı sebep günlerini tespit ediniz. Zorlayıcı sebebin süresi daha fazla sürerse dahi, yarım ücret ödenecek olan gün sayısı sadece bir haftadır. Bu süreyi aşan kısımda işverenin yapılmayan bir iş olması sebebiyle ücret ödeme zorunluluğu yoktur. Ancak bu süre sonunda işçinin fesih hakkı doğar, ya da işçi işe gelemiyor ise işveren ücret vermeyi durduracağı gibi haklı nedenle fesih hakkını da kullanabilmektedir. (Ref. İşçi tarafından fesih zorlayıcı sebepler; işveren tarafından fesih -zorlayıcı sebepler)

4.  Analık veya evlat edinme sebebiyle bu hak kullanılıyor ise bu uygulama süresinin 60 gün süreceğini hatırlayarak takviminize işaretleyiniz. (Sürenin asgari olduğunu ve çoğul doğum, çocuğun engelli olması ve kaçıncı doğum olduğuna göre bu sürenin daha uzun olabileceğini unutmayınız.)

Hafta Tatili Ücreti Prosedürü

1.  İşyerinde uygulanan Haftalık çalışma saatini kontrol ediniz.

2.  O hafta haftalık çalışma saatlerinin tamamlanıp tamamlanmadığına bakınız. Tamamlanmış ise hafta tatili ücretine hak kazanıldığı için normal ücret prosedürünü işletiniz.

3.  Haftalık çalışma süresi tamamlanmamış ise tamamlanmama sebebini araştırınız. Eğer tamamlanmama sebebi çalışılmış gibi sayılan bir hal nedeni ile oluşmuş ise haftalık çalışma süresinin tamamlandığını kabul ederek 1. ve 2. adıma göre normal ücret prosedürünü işletiniz.

4.  Çalışılmış gibi sayılan bir hal sebebiyle bir eksiklik meydana gelmemiş ise bu takdirde haftalık çalışma süresinin hesabında bu süre dikkate alınamayacaktır. Bu takdirde işveren işyeri uygulamasına göre arzu eder ise, ( aksi halde Hafta tatili ücreti doğmayacağı için) personele gönüllü telafi çalışması yapmak isteyip istemediğini sorup, eğer o ay içinde eksik kalan haftalık çalışma süresi var ise tamamlayacağı günü işaretleyiniz ve tebliğ ediniz.

5.  Eğer o ay içinde gönüllü tamamlama çalışması ile o haftadaki haftalık çalışma süresi tamamlanmış ise bu durumda normal ücret prosedürünü işletiniz.

6.  Eğer personel gönüllü çalışma yapmak istememiş ise veya işyeri uygulamasında böyle bir teamül yok ise bu takdirde ilgili haftada hafta tatili ücreti hakkedilmiş olmayacaktır. Gereken puantaj ve bu bilgiler ile doğru bordonun yapılmasını sağlayarak normal ücret prosedürünü işletiniz.

Hafta tatilinde fazla çalışma ücreti

1.  Yapılan hafta tatili çalışması iş bitiminde saat olarak puantaja işlenir. NE VAR Kİ YARGITAY KABULÜ HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞMA SAATİNİN SÜRESİNİN BİR ÖNEMİ OLMADIĞINA TAM FAZLA MESAİ HESABI YAPILMASI GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKMEKTEDİR. BU NEDENLE RİSKE GİRMEMEK BAKIMINDAN SAAT DEĞİL EĞER ÇALIŞMA VAR İSE TAM GÜN OLARAK FAZLA MESAİ HESABI YAPMAK DAHA DOĞRU BİR YÖNTEM OLABİLİR.

2.  Hafta tatili çalışması ücreti hesaplanacak çalışanın haftalık çalışma süresinin 45 saati doldurup doldurmadığına veya eğer işyerinde yazılı olarak kararlaştırılan çalışma süresi de 45 saatin altındaysa kararlaştırılan o sürenin hafta içinde tamamlanıp tamamlanmadığına bakılır. (Ref. Haftalık çalışma süresi düzenleme prosedürü)

3.  Hafta tatili çalışması mevcut çalışanın yaptığı hafta tatili çalışmasına ilişkin izin/serbest zaman talebi olup olmadığına bakılır. Çalışanın bu yönde talebi mevcut ise Serbest Zaman Kullanma Prosedürü işletilir. (Fazla saat 45 saati aşıyor ise her fazla saat için 1.5 saat, 45 saatin altında çalışılan işyerinde ise 45 saate kadar 1.25 dk, 45 saati aşan kısım için 1.5 saat serbest zaman verilir. İş Kanunu Madde 41/IV BURADA DA YARGITAY UYGULAMASI GEREĞİNCE İKİ TAM GÜN SERBEST ZAMAN VERMEK DAHA DOĞRU BİR YAKLAŞIM OLUŞTURABİLİR.)

4.   Normal ücret prosedürünü işletiniz.

Resmi Tatil ve Dini Bayramlar Ücreti Prosedürü

Resmi Tatil ve Dini Bayramlarda çalışılmadan da ücret hak edilir. Burada haftalık çalışma süresinin kaç saat olduğunun ve doldurulup doldurulmadığının bir önemi yoktur. Ancak çalışılmış ise o takdirde çalışma ücreti ayrıca ödenir. Şu var ki resmi tatil ve dini bayramlar için tam ücret ödenir. Yani bir çalışan bu günlerde çalışma yapmış ise saat için %100 zamlı ücret alır.

Uygulama Adımları

1.  Yapılan resmi tatil veya dini bayramlar  çalışması iş bitiminde saat olarak puantaja işlenir.

2.  Resmi tatil veya dini bayramlar  çalışması mevcut çalışanın yaptığı resmi tatil veya dini bayramlar çalışmasına ilişkin izin/serbest zaman talebi olup olmadığına bakılır. Çalışanın bu yönde talebi mevcut ise Serbest Zaman Kullanma Prosedürü işletilir. (her saat için iki saat serbest zaman kullanır. İş Kanunu Madde 41/IV)

3.  Normal ücret prosedürünü işletiniz.

Kısmı Zamanlı İş Sözleşmesiyle Çalışan İşçinin Ücreti Prosedürü

Kısmi Süreli çalışma da ücret ödenmesi bakımından normal prosedürlere paralellik gösteren bir yapı arzeder. Normal ücret prosedürünü işletiniz.

Ücretin Gününde Ödenmemesi Prosedürü

Genel kural ücretin kararlaştırılan gününde/günler aralığında ve kararlaştırılan usullere göre ödenmesidir. Ücretin gününde ödenmemesi durumunda aşağıdaki prosedürü takip ediniz.

1.  Ücret, iş sözleşmesi ile kararlaştırılan günde veya günler aralığında ödenmek zorundadır. Bu nedenle çalışanın iş sözleşmesinde kararlaştırılmış bir ödeme günü varsa buna uymak gerekeceğini hatırlayınız.

2.  Ücret ödeme günü gelmiş olmasına rağmen mücbir bir sebebin varlığı olması halinde işçiye ücretin gününde ödenemeyeceğini varsa ödeme yapılacak günü ve mücbir sebebi bildiriniz.

3.  Ücretin gününde ödenmemesi halinin mücbir bir sebebe dayanmaması halinde ise ödeme gününden 20 gün geçmesi ile işçinin iş görme ediminden kaçınması hakkı ortaya çıkacaktır. Bunun yanında çalışanın iş şartlarının uygulanmaması nedenine dayalı olarak 24. maddeye göre kıdemini alacak şekilde ve ihbar yükümlülüğü olmaksızın iş akdini fesih hakkı da meydana gelmektedir. Çalışan bu haklardan dilediğini kullanabilir.

4.  Ücretin ödenmesine engel oluşturan ve aynı zamanda çalışana iş görme ediminden kaçınma hakkı veren durumun sona ermesi halinde, çalışanın sözleşmesine uygun ücret ödeme prosedürüne göre ücreti ödeyiniz. zamanında ödenmemiş ücret bakımından çalışanın faiz talep etme hakkı da mevcuttur. Bu ödemeye ek olarak faiz talep edilmesi halinde bu faizi de Hesap Sihirbazı yardımıyla hesaplayarak çalışana ödeyiniz.

İLGİLİ MEVZUAT

(Normal)Ücret ve Ücret Ekleri Prosedürü 

Mevzuat

1- 4857 Sayılı İş Kanunu

2- 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu 

3- Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik


 1- 4857 Sayılı İş Kanunu

Deneme süreli iş sözleşmesi

Madde  15 - Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir.

Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

Ücret ve ücretin ödenmesi

Madde 32 - Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. 

(Değişik ikinci fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler.

(Ek fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz.

Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.

İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur.

Meyhane ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkan ve mağazalarda, buralarda çalışanlar hariç, ücret ödemesi yapılamaz.

Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.

Ücretin gününde ödenmemesi

Madde 34 - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.

Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.

Ücretin saklı kısmı

Madde 35 - İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak,  işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.

Kamu makamlarının ve asıl işverenlerin hakedişlerinden ücreti kesme yükümlülüğü

Madde 36 - Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler.

Bunun için hakediş ödeneceği ilgili idare tarafından işyerinde şantiye şefliği işyeri ilân tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilân asılmak suretiyle duyurulur. Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmez.

Anılan müteahhitlerin bu işverenlerdeki her çeşit teminat ve hakedişleri üzerinde yapılacak her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz ve icra takibi bu işte çalışan işçilerin ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.

Bir işverenin üçüncü kişiye karşı olan borçlarından dolayı işyerinde bulunan tesisat, malzeme, ham, yarı işlenmiş ve tam işlenmiş mallar ve başka kıymetler üzerinde yapılacak haciz ve icra takibi, bu işyerinde çalışan işçilerin icra kararının alındığı tarihten önceki üç aylık dönem içindeki ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.

(Değişik beşinci fıkra: 10/9/2014-6552/3 md.) İşverenler, alt işverene iş vermeleri hâlinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.

Ücret hesap pusulası

Madde 37 - İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.

Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.

Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

Ücret ile ilgili hükümlere aykırılık

Madde 102 - Bu Kanunun;

a) (Değişik: 17/4/2008-5754/85 md.) 32 nci maddesinde belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini süresi içinde kasden ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için yüzyirmibeş Türk Lirası idari para cezası ,

b) 37 nci maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen veya işçi ücretlerinden 38 inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya yaptığı ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52 nci maddedeki belgeyi vermeyen işveren veya işveren vekiline dörtyüzelli Türk Lirası idari para cezası,

c) 41 inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için ikiyüzyirmi Türk Lirası idari para cezası, verilir.

2- 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu :

Ücret ve Sosyal Güvenlik 

Madde 25 - (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 09.12.2016 RG NO: 29913 KANUN NO: 6764/45) 
Aday çırak ve çıraklar ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere işletmeler tarafından ödenecek ücret ve bu ücretlerdeki artışlar, düzenlenecek sözleşme ile tespit edilir. Ancak, işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarında staj veya tamamlayıcı eğitim gören öğrencilere asgari ücretin net tutarının; yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işyerlerinde yüzde otuzundan, yirmiden az personel çalıştıran işyerlerinde yüzde onbeşinden, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin yüzde otuzundan aşağı ücret ödenemez. Bu amaçla kamu kurum ve kuruluşları gerekli tedbirleri alır. Staj yapacak işletme bulunamaması nedeniyle stajını okulda yapan ortaöğretim (EKLENMİŞ İBARE RGT: 01.07.2017 RG NO: 30111 KANUN NO: 7033/32) öğrencileri ile yükseköğretim kurumları ve birimlerinde yapan yükseköğretim öğrencilerinin yaptıkları stajlar bu fıkra hükmü kapsamı dışındadır.

Aday çırak, çırak ve öğrencinin eğitimi sırasında işyerinin kusuru halinde meydana gelecek iş kazaları ve meslek hastalıklarından işveren sorumludur.

Aday çırak, çırak ve öğrencilere ödenecek ücretler her türlü vergiden müstesnadır.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 09.12.2016 RG NO: 29913 KANUN NO: 6764/45)
Aday çırak, çıraklar, işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarında okumakta iken staja, tamamlayıcı eğitime veya alan eğitimine tabi tutulan öğrencilerin sigorta primleri asgari ücretin yüzde ellisi üzerinden, Bakanlık ile mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumlarının bağlı olduğu üniversitelerin bütçesine konulan ödenekten karşılanır.

Aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören (EKLENMİŞ İBARE RGT: 09.12.2016 RG NO: 29913 KANUN NO: 6764/45) , staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrenciler ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında alan eğitimine başlayan öğrenciler hakkında 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 23, 24, 35 ve 42 nci maddeleri hükümleri uygulanmaz. Ayrıca bunlara aynı Kanuna göre işgöremezlik ödenekleri bağlanacak sürekli işgöremezlik gelirine esas olacak günlük kazançların tespitinde sigorta primine esas tutulan ücret dikkate alınır.

Geçici Madde 12 – (Ek: 2/12/2016-6764/48 md.) (Değişik birinci fıkra:21/12/2021-7346/14 md.) 

2016-2017 eğitim ve öğretim yılı sonuna kadar uygulanmak üzere aday çırak ve çıraklar ile 18 inci madde hükümleri uyarınca işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere, 25 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılacak ödemeler asgari ücretin net tutarının yüzde otuzundan, kalfalık yeterliğini kazanan mesleki eğitim merkezi 12’nci sınıf öğrencilerine yapılacak ödemeler asgari ücretin yüzde ellisinden az olamaz. Mesleki eğitim merkezi programı dışındaki okul ve kurumlarda öğrenim gören öğrencilere ödenebilecek en az ücretin; yirmiden az personel çalıştıran işletmeler için üçte ikisi, yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için üçte biri; mesleki eğitim merkezi programına devam eden öğrencilere ödenebilecek en az ücretin ise tamamı 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (B) bendinin (h) alt bendi için ayrılan tutardan Devlet katkısı olarak ödenir. Bu kapsamda yapılacak ödemeleri on eğitim ve öğretim yılına kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. Staj yapacak işletme bulunamaması nedeniyle stajını okulda yapan ortaöğretim öğrencileri ile öğretim programı gereği staj yapmak zorunda olmayan yükseköğretim öğrencilerinin yaptıkları stajlar bu fıkra hükmü kapsamı dışındadır. Kamu kurum ve kuruluşlarına Devlet katkısı ödenmez.

(Ek üçüncü fıkra:21/12/2021-7346/14 md.) Birinci fıkrada bu fıkrayı düzenleyen Kanunla yapılan değişiklikler sebebiyle 2021-2022 eğitim ve öğretim yılından önceki döneme ilişkin geçmişe dönük olarak herhangi bir ücret veya Devlet katkısı ödemesi yapılmaz.

3- Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik

İkinci eczacı ve yardımcı eczacı çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar

MADDE 16/5- Yardımcı eczacılara asgari ücretin bir buçuk katından, ikinci eczacılara da asgari ücretin üç katından aşağı olmamak üzere taraflarca belirlenecek ücret ödenir.


Fazla Çalışma Ücreti ve Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti Prosedürleri

Mevzuat 

1- 4857 Sayılı İş Kanunu

2- Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun        

3- İş Kanuna İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği 


1- 4857 Sayılı İş Kanunu :

Ücret hesap pusulası

Madde 37 - İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.

Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.

Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

Fazla çalışma ücreti

Madde 41 - Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü  madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.

Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.

Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş  saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.

Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

63 üncü maddenin son fıkrasında  yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69 uncu maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.

Fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekir.

Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz.

(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/4 md.) Bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.

(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/4 md.) Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâllerde haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir. (1)(2)

Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaların ne şekilde uygulanacağı çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.

Zorunlu nedenlerle fazla çalışma

Madde 42 - Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde yahut makineler veya araç ve gereç için hemen yapılması gerekli acele işlerde, yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur.

Şu kadar ki, zorunlu sebeplerle yapılan fazla çalışmalar için 41 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.

Olağanüstü hallerde fazla çalışma

Madde 43 - Seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini karşılayan işyerlerinde fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini, işçinin en çok çalışma gücüne çıkarabilir.

Bu suretle fazla çalıştırılan işçiler için verilecek ücret hakkında 41 inci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır.

Tatil ücretine girmeyen kısımlar

Madde 50 - Fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli işçisi olarak normal çalışma saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.

Telafi çalışması

Madde 64 - Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.

Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.

Ücret ile ilgili hükümlere aykırılık

Madde 102 - Bu Kanunun;

a) (Değişik: 17/4/2008-5754/85 md.) 32 nci maddesinde belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini süresi içinde kasden ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için 

b) 37 nci maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen veya işçi ücretlerinden 38 inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya yaptığı ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52 nci maddedeki belgeyi vermeyen işveren veya işveren vekiline dörtyüzelli Türk Lirası idari para cezası,

c) 41 inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için ikiyüzyirmi Türk Lirası idari para cezası,  verilir

2- Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun :                

Madde 1 – 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye'nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır. Bayram 28 Ekim günü saat 13.00'ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.

Madde 2 – Aşağıda sayılan resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü genel tatil günleridir. (2)

A) Resmi bayram günleri şunlardır:

1. (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır.

2. 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı günüdür.

3. 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır.

B) Dini bayramlar şunlardır:

1. Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 3,5 gündür.

2. Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 4,5 gündür.

C) (Değişik: 25/10/2016-6752/2 md.) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatilidir.

D) (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) Ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir. (1)(2)

Bu Kanunda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır.

Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır.

29 Ekim günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur.

Madde 3 – A) Hafta tatili Pazar günüdür. Bu tatil 35 saatten az olmamak üzere Cumartesi günü en geç saat 13.00'ten itibaren başlar.

——————————

(1) Bu fıkraya; 22/4/2009 tarihli ve 5892 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, “yılbaşı günü”  ibarelerinden sonra gelmek üzere “ve 1 Mayıs günü” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.

(2) 25/10/2016 tarihli ve 6752 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve 1 Mayıs günü” ibareleri “, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü” olarak değiştirilmiştir.

B) 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 1475 sayılı İş Kanunu ve diğer kanunlardaki hafta tatili ile ilgili hükümler saklıdır.

C) Yemek, içmek, giyinmek gibi zaruri ihtiyaçların giderilmesi için alışveriş yapılan dükkan ve mağazalar hakkında Hafta Tatili Kanununun Cumartesi günüyle ilgili hükümleri uygulanmaz.

Madde 4 – Ulusal ve resmi bayramlarda yapılacak törenler Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor ve Kültür Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren engeç üç ay içinde yayımlanır.

Madde 5 – 27/5/1935 tarihli ve 2739 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile bu Kanunda değişiklik yapan kanunlar yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçici Madde 1 – (Ek:28/12/1999 - 4500/ 1 md.)

31 Aralık 1999 tarihi tam gün genel tatildir.

Mahiyetleri itibarıyla sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır.

Madde 6 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 7 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

1 – 22/4/2009 tarih ve 5892 Sayılı Kanunun geçici maddesi :

Geçici Madde 1 – 1 Mayıs 2009 tarihinde kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılması kararlaştırılan iş ve işlemler yürütülür. Kamu kurum ve kuruluşları bu iş ve işlemlerin yürütülmesi için gerekli tedbirleri alır.

3- İş Kanuna İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği : 

Amaç ve Kapsam

Madde 1 —Bu Yönetmeliğin amacı, ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde belirtilen haftalık normal çalışma süresinin dışında yapılacak fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmaya ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

Madde 2 —Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 3 —Bu Yönetmelikte geçen:

a) Fazla çalışma: İş Kanununda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları,

b) Fazla sürelerle çalışma: Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmaları

ifade eder.

Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti

Madde 4 —Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.

Fazla sürelerle çalışmalarda her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.

Parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde, fazla çalışma süresince işçinin ürettiği parça veya iş tutarının hesaplanmasında zorluk çekilmeyen hallerde, her bir fazla saat içinde yapılan parçayı veya iş tutarını karşılayan ücret esas alınarak fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ücreti hesaplanır. Bu usulün uygulanmasında zorluk çekilen hallerde, parça başına veya yapılan iş tutarına ait ödeme döneminde meydana getirilen parça veya iş tutarları, o dönem içinde çalışılmış olan normal ve fazla çalışma saatleri sayısına bölünerek bir saate düşen parça veya iş tutarı bulunur. Bu yolla bulunan bir saatlik parça veya iş tutarına düşecek bir saatlik normal ücretin, yüzde elli fazlası fazla çalışma ücreti, yüzde yirmibeş fazlası fazla sürelerle çalışma ücretidir.

Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde fazla çalışma ücreti, 4857 sayılı İş Kanununun 51 inci maddesinde öngörülen yönetmelik hükümlerine göre ödenir.

(Ek fıkra:RG-25/8/2017-30165) Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, 4857 sayılı Kanunun 42 nci maddesi uyarınca zorunlu nedenlerle ve 43 üncü maddesi uyarınca olağanüstü hallerde, haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.

Fazla Çalışmada Sınır

Madde 5 —Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. Bu süre sınırı, işyerlerine veya yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir.

Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır.

Serbest Zaman

Madde 6 —Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.

Fazla Çalışma Yapılamayacak İşler

Madde 7 —Aşağıda sayılan işlerde fazla çalışma yaptırılamaz.

a) İş Kanununun 63 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işlerde,

b) Aynı Kanunun 69 uncu maddesinin l inci fıkrasındaki tanıma göre gece sayılan gün döneminde yürütülen işlerde (şu kadar ki, gündüz işi sayılan çalışmalara ek olarak bu Yönetmelikte öngörülen fazla çalışmalar gece döneminde yapılabilir),

c) Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi işlerin yer ve su altında yapılanlarında.

Fazla Çalışma Yaptırılmayacak İşçiler

Madde 8 —Aşağıda sayılan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.

a) 18 yaşını doldurmamış işçiler,

b) İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının elvermediği işyeri hekiminin veya Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı hekiminin, bunların bulunmadığı yerlerde herhangi bir hekimin raporu ile belgelenen işçiler,

c) İş Kanununun 88 inci maddesinde öngörülen Yönetmelikte belirtilen gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçiler,

d) Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçiler.

e) (Ek:RG-25/8/2017-30165) 4857 sayılı Kanunun 42 nci maddesi uyarınca zorunlu nedenler ve 43 üncü maddesi uyarınca olağanüstü haller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.

Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere fazla sürelerle çalışma da yaptırılamaz.

Fazla Çalışma Yaptırılacak İşçinin Onayı

Madde 9 —Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.

(Değişik:RG-25/8/2017-30165) Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.

Fazla Çalışmanın Belgelenmesi

Madde 10 —İşveren, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek, imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. İşçilerin işlemiş olan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretleri normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte, 4857 sayılı İş Kanununun 32 ve 34 üncü maddeleri uyarınca ödenir. Bu ödemeler, ücret bordrolarında ve İş Kanununun 37 nci maddesi uyarınca işçiye verilmesi gereken ücret hesap pusulalarında açıkça gösterilir.

Yürürlük

Madde 11 —Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 12 —Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.


Geçici İş Görmezlik Ücreti Prosedürü

Mevzuat 

1- 4857 sayılı İş Kanunu 

2- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 


1- 4857 sayılı İş Kanunu :

Geçici iş göremezlik

Madde 48 - İşçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir.

Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.

2- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu :

Geçici iş göremezlik ödeneği

Madde 18-
Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla;

a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/11)
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/11)
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/11)
d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki (DEĞİŞİK İBARE RGT: 25.02.2011 RG NO: 27857 MÜKERRER KANUN NO: 6111/29)  sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için,

geçici iş göremezlik ödeneği verilir.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/11)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.

(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/11)
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.

Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.

Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir.

Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûl ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir.

Geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma, hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş kazası ve meslek hastalığı hali

Madde 19 -
(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/12)
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve (DEĞİŞİK İBARE RGT: 03.05.2013 RG NO: 28636 KANUN NO: 6462/1)  engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.

Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, birinci fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur.

Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, 17 nci maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır. Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanır.

4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil (DEĞİŞİK İBARE RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/12) prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.

(MÜLGA FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/12)

(MÜLGA FIKRA RGT: 08.05.2008 RG NO: 26870 KANUN NO: 5754/12)

Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük kazanç hesabına giren son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre artırılarak belirlenir.

Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;

a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,

b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini,

takip eden ay başından başlar.

Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı (DEĞİŞİK İBARE RGT: 03.05.2013 RG NO: 28636 KANUN NO: 6462/1)  engellilik
veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak verilir.

Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen (DEĞİŞİK İBARE RGT: 03.05.2013 RG NO: 28636 KANUN NO: 6462/1)  engellilik hâllerinin bütünü göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak, sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.

İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.


Yıllık İzin Ücreti Prosedürü

Mevzuat

1- 4857 sayılı İş Kanunu 


Yıllık izin ücreti

MADDE 57 -
İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.

Bu ücretin hesabında 50 nci madde hükmü uygulanır.

Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da akort, komisyon ücreti, kara katılma ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.

Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.

Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret, yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir.

Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.

Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti

Madde 59 -
İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde 17 nci maddede belirtilen bildirim süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.


İzinlere ilişkin düzenlemeler

Madde 60 -
Yıllık ücretli izinlerin, yürütülen işlerin niteliğine göre yıl boyunca hangi dönemlerde kullanılacağı, izinlerin ne suretle ve kimler tarafından verileceği veya sıraya bağlı tutulacağı, yıllık izninin faydalı olması için işveren tarafından alınması gereken tedbirler ve izinlerin kullanılması konusuna ilişkin usuller ve işverence tutulması zorunlu kayıtların şekli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle gösterilir.

Sigorta primleri

Madde 61 -
Sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden ödenmesine devam olunur.

Ücretten indirim yapılamayacak haller

MADDE 62 -
Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle yada bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.

2- Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği :

Amaç

Madde 1 -
Bu Yönetmeliğin amacı, 4857 sayılı İş Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca, işverenlerce işçilere verilecek yıllık ücretli izinlerin usul ve esaslarını belirlemektir.

Kapsam

Madde 2 -
4857 sayılı İş Kanununa dayanılarak işverenler tarafından işçilere kullandırılacak yıllık ücretli izinler, aynı Kanunun 1 inci maddesi kapsamına giren işyerlerinde bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre yürütülür.

Dayanak

Madde 3 -
Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 60 ıncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Yıllık Ücretli İzine Hak Kazanma

Madde 4 -
İş Kanununun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 54 üncü maddesindeki esaslar ve 55 inci maddesindeki durumlar göz önünde tutularak her işçinin yıllık ücretli izne hak kazandığı tarih bu Yönetmeliğin 20 nci maddesinde sözü geçen yıllık ücretli izin kayıt belgesine yazılır.

Yıllık izin süresinin ve izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçinin aynı işverene ait işyerlerinde çalıştığı süreler birleştirilir. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.

Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanun veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler de, işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bulundurulur.

İzin Kullanma Dönemleri

Madde 5 -
İşveren veya işveren vekilleri, bu Yönetmeliğin 15 inci maddesinde belirtilen izin kurulu veya 18 inci maddeye dayanılarak bunun yerine geçenlere danışmak suretiyle işyerinde yürütülen işlerin nitelik ve özelliklerine göre, yıllık ücretli izinlerin, her yılın belli bir döneminde veya dönemlerinde verileceğini tayin edebilir. Bunu işyerinde ilan eder.

Yıllık Ücretli İznin Uygulanması

Madde 6 -
Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.

Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur.

Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere (DEĞİŞİK İBARE RGT: 18.08.2017 RG NO: 30158) (KOD 1) bölümler halinde kullanılabilir.

İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.

Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.

Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam dört güne kadar ücretsiz yol izni vermek zorundadır.

İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde İş Kanununun 17 nci maddesinde belirtilen bildirim süresi ile 27 nci maddesi gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.

İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 18.08.2017 RG NO: 30158)
Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği halde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür.

İzin İsteğinin Zamanı

Madde 7 -
İşçi yukarıdaki maddelere göre hak ettiği yıllık ücretli iznini, kullanmak istediği zamandan en az bir ay önce işverene yazılı olarak bildirir.

İşveren veya işveren vekilleri, bu istekleri Yönetmeliğin 15 inci maddesinde sözü geçen izin kuruluna veya 18 inci maddesinde belirtilen kişilere bildirir.

İzin İsteği ve Verilmesi

Madde 8 -
İşçi yıllık izin isteminde, adını soyadını, varsa sicil numarasını, iznini hangi tarihler arasında kullanmak istediğini ve ücretsiz yol izni isteyip istemediğini yazar.

İzin kurulu veya işveren, işçinin istediği izin kullanma tarihi ile bağlı değildir. Ancak, izin sıra ve nöbetleşmesini göstermek üzere söz konusu kurulca düzenlenecek çizelgeler işçinin talebi ve iş durumu dikkate alınarak hazırlanır.

Aynı tarihe rastlayan izin isteklerinde; işyerindeki kıdem ve bir önceki yıl iznini kullandığı tarih dikkate alınarak öncelikler belirlenir.

Yol izni alanlar bu süreyi kullanmadan işe dönerlerse, işveren bunları anılan sürenin bitiminden önce işe başlatmayabilir.

İzin Süresinin Tespiti

Madde 9 -
İşçinin izin süresi, iznini hak ettiği tarihteki hizmet süresine ve 4857 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre belirlenir.

İşyerinde işe başladığı günden itibaren deneme süresi de içinde olmak üzere en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,

b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,

c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden, az olamaz.

Ancak, onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.(EKLENMİŞ CÜMLE RGT: 18.08.2017 RG NO: 30158) Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.


Kısmi Süreli ve Çağrı Üzerine Çalışmalarda Yıllık Ücretli İzin

Madde 13 -
Kısmi süreli ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar yıllık ücretli izin hakkından tam süreli çalışanlar gibi yararlanır ve farklı işleme tabi tutulamaz.

Kısmi süreli ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar iş sözleşmeleri devam ettiği sürece her yıl için hak ettikleri izinleri, bir sonraki yıl izin süresi içine isabet eden kısmi süreli iş günlerinde çalışmayarak kullanır.

Yukarıdaki esaslara göre izine hak kazanan kısmi süreli ya da çağrı üzerine çalışan işçilerle tam süreli çalışan işçiler arasında yıllık izin süreleri ve izin ücretleri konularında bir ayrım yapılamaz.


Yarım Ücret Prosedürü 

Mevzuat

1- 4857 Sayılı İş Kanunu :

Yarım ücret

Madde 40 - 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.


Hafta Tatili Ücreti Prosedürü

Mevzuat 

1- 4857 Sayılı İş Kanunu :

Hafta tatili ücreti

Madde 46 - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir.

Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.

Şu kadar ki;

a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,

b) (Değişik: 4/4/2015-6645/35 md.) Ek 2 nci maddede sayılan izin süreleri,

c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri,

Çalışılmış günler gibi hesaba katılır.

Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır.

Bir işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman, 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden ötürü çalışılmayan günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de ödenir.

Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili ücreti işverence işçiye ödenir.


Resmi Tatil ve Dini Bayramlar Ücreti Prosedürü 

Mevzuat        

1- 4857 Sayılı İş Kanunu 

2- 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun 


1- 4857 Sayılı İş Kanunu:

Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma

Madde 44 - Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerlerinde çalışılıp çalışılmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmeleri ile kararlaştırılır. Sözleşmelerde hüküm bulunmaması halinde söz konusu günlerde çalışılması için işçinin onayı gereklidir.

Bu günlere ait ücretler 47 nci maddeye göre ödenir.

Genel tatil ücreti

Madde 47 - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir.

Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir.

Geçici iş göremezlik

Madde 48 - İşçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir. 

Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.

Ücret şekillerine göre tatil ücreti

Madde 49 - İşçinin tatil günü ücreti çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir.

Parça başına, akort, götürü veya yüzde usulü ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti, ödeme döneminde kazandığı ücretin aynı süre içinde çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.

Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat ücretinin yedibuçuk katıdır.

Hasta, izinli veya sair sebeplerle mazeretli olduğu hallerde dahi aylığı tam olarak ödenen aylık ücretli işçilere 46, 47 ve 48 inci maddenin birinci fıkrası  hükümleri uygulanmaz. Ancak bunlardan ulusal bayram ve genel tatil günlerinde  çalışanlara ayrıca çalıştığı her gün için bir günlük ücreti  ödenir. 

Tatil ücretine girmeyen kısımlar

Madde 50 - Fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli işçisi olarak normal çalışma saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.

Yıllık izin ücreti

Madde 57 - İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.

Bu ücretin hesabında 50 nci madde hükmü uygulanır.

Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da akort, komisyon ücreti, kâra katılma ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.

Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.

Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret, yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir.

Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.


2- 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun :

Madde 2 – Aşağıda sayılan resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü genel tatil günleridir. 

A) Resmi bayram günleri şunlardır: 

1. (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır. 

2. 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı günüdür. 

3. 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır. 

B) Dini bayramlar şunlardır: 

1. Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 3,5 gündür. 

2. Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 4,5 gündür. 

C) (Değişik: 25/10/2016-6752/2 md.) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatilidir. 

D) (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) Ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir. 

Bu Kanunda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır. 

Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır. 

29 Ekim günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur.


Kısmi Zamanlı İş Sözleşmesiyle Çalışan İşçinin Ücreti Prosedürü

Mevzuat 

1- 4857 Sayılı İş Kanunu :

Kısmî süreli ve tam süreli iş sözleşmesi

Madde 13- İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.

Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.

Analık halinde çalışma ve süt izni 

Madde 74- Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/76 md.) Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. (Ek cümleler: 29/1/2016-6663/22 md.) Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır. Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık hâli izni kullandırılır.

(Ek fıkra: 29/1/2016-6663/22 md.) Birinci fıkra uyarınca kullanılan doğum sonrası analık hâli izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir. Çocuğun engelli doğması hâlinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır. Bu fıkra hükümlerinden yararlanılan süre içerisinde süt iznine ilişkin hükümler uygulanmaz.

Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.

Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.

Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.

İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. (Ek cümle: 29/1/2016-6663/22 md.) Bu izin, üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinme hâlinde eşlerden birine veya evlat edinene verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.

Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kulllanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.

(Ek fıkra: 29/1/2016-6663/22 md.) Bu madde hükümleri iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçi için uygulanır.      

Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas alınır.

İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmî süreliden tam süreliye veya tam süreliden kısmî süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler zamanında duyurulur.

(Ek fıkra: 29/1/2016-6663/21 md.) Bu kanunun 74 üncü maddesinde öngörülen izinlerin bitiminden sonra mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar bu maddeye göre ebeveynlerden biri kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. Bu talep işveren tarafından karşılanır ve geçerli fesih nedeni sayılmaz. Bu fıkra kapsamında kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi, aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam zamanlı çalışmaya dönebilir. Kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin tam zamanlı çalışmaya başlaması durumunda yerine işe alınan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Bu haktan faydalanmak veya tam zamanlı çalışmaya geri dönmek isteyen işçi işverene bunu en az bir ay önce yazılı olarak bildirir. Ebeveynlerden birinin çalışmaması hâlinde, çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunamaz. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferiden evlat edinenler de çocuğun fiilen teslim edildiği tarihten itibaren bu haktan faydalanır.

(Ek fıkra: 29/1/2016-6663/21 md.) Beşinci fıkra kapsamında hangi sektör veya işlerde kısmi çalışma yapılabileceği ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.


Ücretin Gününde Ödenmemesi Prosedürü

Mevzuat

4857 sayılı İş Kanunu:

İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 

Madde 24 - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: 

I. Sağlık sebepleri: 

a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa. 

b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa. 

II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: 

a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa. 

b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa. 

c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa. 

d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa. 

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, 

f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa. 

III. Zorlayıcı sebepler: İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.

Derhal fesih hakkını kullanma süresi 

Madde 26 - 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.

Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.

Ücret ve ücretin ödenmesi 

Madde 32 - Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. 

(Değişik ikinci fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. 

(Ek fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. 

Emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz. 

Ücret en geç ayda bir ödenir. 

İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir. İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur. 

Meyhane ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkan ve mağazalarda, buralarda çalışanlar hariç, ücret ödemesi yapılamaz. 

Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.

Ücretin gününde ödenmemesi 

Madde 34 - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. 

Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.

İndirilebilir Evraklara Göz Atın

Ücretli İzin Uygulama Prosedürü

E-STORE

Ücretli İzin Uygulama Prosedürü FORMUNU İNDİR

E-STORE