Avans Uygulaması


NEDİR?


Avans Uygulaması Nedir?

Avans verme uygulaması işverenin takdirinde olan ve işçi maaşlarının finansman ve planlaması ile işçinin verimi arasındaki dengeyi gözeterek oluşan, İş Kanununda ayrıca bir yasal düzenleme yapılmamış olan bir alan olmasına rağmen, hangi ilişkilerde avans olamayacağı, ne zaman zorunlu avans verilmesi gerektiği gibi bir kaç düzenlemeye rastlanmaktadır. 

Personele iş akdi çerçevesinde gelecekteki ücretlerine mahsuben verilen avanslar doğal olarak bir ücrettir. Dolayısıyla ay içinde verilen ve ay sonunda personelin maaşından mahsup edilmek suretiyle kalan ücret bakiyesinin ücret olarak ödenmesi gerekir.  Kural olarak da maaş avanslarının her ay ödenen maaştan ve ödendiği ay mahsup edilmesi gerekir. Aksi uygulamalar da mümkün olmakla birlikte takip zorlukları sebebiyle tercih edilmemektedir. 

Avans uygulamalarında eşitlik ve iyi niyet esaslarını korumanız şarttır. 

Borç vermek ile  bireysel avans vermek aynıymış gibi düşünülse de aynı değildir. Avans çalışana hakkı olan(çalışması karşılığı hakettiği paranın verilmesidir) bununla birlikte borç vermek kurumunda ise çalışanın işverende tahakkuk etmiş bir alacağı olmadan bir paranın çalışana verilmesi söz konusudur. Avansın iadesi gerekmez, ne var ki borç olarak verilen paranın çalışan tarafından işverene geri ödenmesi gerekir. Çalışılmayan dönem için verilen avansların borç verme ile karıştırılabileceğini hatırlayarak yapacağınız avans ödemelerinin ödeneceği gün ve maaşın ne kadarlık bir tutarının avans olacağına dair vereceğiniz işletme kararında bu hususları gözetmenizde fayda vardır. Örneğin takip eden ayın 5.günü maaş ödüyor iseniz ve avansı da ayın 20. günü ödüyor iseniz ücret ödeme dönemini ikiye bölüyorsunuz demektir. Bu takdirde ödenecek ücret avansının toplam ücrete oranının %30-35 gibi oranlarda kalmasında fayda vardır. Eğer %60 oranında avans ödeyecek olur iseniz çalışılmayan günler için de avans vermiş olacağını unutmayınız. 

Geçici işçi, geçici işçi çalıştıran işverenden özel istihdam bürosunun hizmet bedeline mahsup edilmek üzere avans veya borç alamaz.



Devamını Gör
NASIL YAPILIR?


Avans Uygulaması İşlemleri Nasıl Yapılır?

1. Avans uygulamasını bireysel değil  topluca uygulamak  sağlıklı ve kurumsal bir uygulama bakımından bir işletmesel karar gerektirir. Bu nedenle öncelikle  öncelikle konuyu kapsayan ve uygulama özelliklerini  gösteren bir işletmesel karar alınır. Bireysel avans bakımından işletmesel karar almak gerekli değildir. (Çalışanın yazılı talebi +İşverenin onayı) şeklinde bir uygulama tercih edilebilir ki yeterli de olacaktır. 

2. Eğer, avans uygulaması genel ise ilan yoluyla çalışanların konuyla ilgili bilgilenmesi sağlanır. (Ref. İşin Düzenlenmesine Yönelik İlanlar ; işin Düzenlenmesine Yönelik İlanlar Örnekleri)

3. Avans  ödeme günü olarak kararlaştırılmış olan günde ücret ödemesi gibi aynı banka hesabına ve fakat  maaş avansı ödemesi  açıklamasıyla ödeme bankadan yapılır. (ref. Normal ücret ödemesi prosedürü)

4. Ay sonunda avans mahsubunu içerecek şekilde ücret prosedürü  uygulanır. Sağlıklı ve kurumsal bir uygulamada avans ödemelerinin bordroda gösterilmesi gerektiğini unutmayınız. 



İLGİLİ MEVZUAT


Avans Uygulaması Prosedürü 

Mevzuat 

1- 4857 sayılı İş Kanunu :

Geçici iş ilişkisi

             Madde 7 - (Değişik: 6/5/2016-6715/1 md.)

Geçici iş ilişkisi, özel istihdam bürosu aracılığıyla ya da holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde görevlendirme yapılmak suretiyle kurulabilir.

Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, Türkiye İş Kurumunca izin verilen özel istihdam bürosunun bir işverenle geçici işçi sağlama sözleşmesi yaparak bir işçisini geçici olarak bu işverene devri ile;

a) Bu Kanunun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 74 üncü maddesinde belirtilen hâllerde, işçinin askerlik hizmeti hâlinde ve iş sözleşmesinin askıda kaldığı diğer hâllerde,

b) Mevsimlik tarım işlerinde,

c) Ev hizmetlerinde,

d) İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan ve aralıklı olarak gördürülen işlerde,

e) İş sağlığı ve güvenliği bakımından acil olan işlerde veya üretimi önemli ölçüde etkileyen zorlayıcı nedenlerin ortaya çıkması hâlinde,

f) İşletmenin ortalama mal ve hizmet üretim kapasitesinin geçici iş ilişkisi kurulmasını gerektirecek ölçüde ve öngörülemeyen şekilde artması hâlinde,

g) Mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları hâlinde,

kurulabilir.

Geçici işçi sağlama sözleşmesi ikinci fıkranın (a) bendinde sayılan hâllerin devamı süresince, (b) ve (c) bentlerinde sayılan hâllerde süre sınırı olmaksızın, diğer bentlerde sayılan hâllerde ise en fazla dört ay süreyle kurulabilir. Yapılan bu sözleşme ikinci fıkranın (g) bendi hariç toplam sekiz ayı geçmemek üzere en fazla iki defa yenilenebilir. Geçici işçi çalıştıran işveren, belirtilen sürenin sonunda aynı iş için altı ay geçmedikçe yeniden geçici işçi çalıştıramaz.

Bu Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında toplu işçi çıkarılan işyerlerinde sekiz ay süresince, kamu kurum ve kuruluşlarında ve yer altında maden çıkarılan işyerlerinde bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında geçici iş ilişkisi kurulamaz.

Geçici işçi çalıştıran işveren, grev ve lokavtın uygulanması sırasında 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 65 inci maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla geçici iş ilişkisiyle işçi çalıştıramaz.

İkinci fıkranın (f) bendi kapsamında geçici iş ilişkisi ile çalıştırılan işçi sayısı, işyerinde çalıştırılan işçi sayısının dörtte birini geçemez. Ancak, on ve daha az işçi çalıştırılan işyerlerinde beş işçiye kadar geçici iş ilişkisi kurulabilir. İşçi sayısının tespitinde, kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Geçici işçi sağlama sözleşmesi ile çalışan işçi, 30 uncu maddenin uygulanmasında özel istihdam bürosu ve geçici işçi çalıştıran işverenin işçi sayısına dâhil edilmez.

Geçici işçi çalıştıran işveren, iş sözleşmesi feshedilen işçisini fesih tarihinden itibaren altı ay geçmeden geçici iş ilişkisi kapsamında çalıştıramaz.

Geçici işçi, geçici işçi çalıştıran işverenden özel istihdam bürosunun hizmet bedeline mahsup edilmek üzere avans veya borç alamaz.

Geçici işçi çalıştıran işveren;

a) İşin gereği ve geçici işçi sağlama sözleşmesine uygun olarak geçici işçisine talimat verme yetkisine sahiptir.

b) İşyerindeki açık iş pozisyonlarını geçici işçisine bildirmek ve Türkiye İş Kurumu tarafından istenecek belgeleri belirlenen sürelerle saklamakla yükümlüdür.

c) Geçici işçinin iş kazası ve meslek hastalığı hâllerini özel istihdam bürosuna derhâl, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre ilgili mercilere bildirmekle yükümlüdür.

d) Geçici işçileri çalıştıkları dönemlerde, işyerindeki sosyal hizmetlerden eşit muamele ilkesince yararlandırır. Geçici işçiler, çalışmadıkları dönemlerde ise özel istihdam bürosundaki eğitim ve çocuk bakım hizmetlerinden yararlandırılır.

e) İşyerindeki geçici işçilerin istihdam durumuna ilişkin bilgileri varsa işyeri sendika temsilcisine bildirmekle yükümlüdür.

f) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 17 nci maddesinin altıncı fıkrasında öngörülen eğitimleri vermekle ve iş sağlığı ve güvenliği açısından gereken tedbirleri almakla, geçici işçi de bu eğitimlere katılmakla yükümlüdür.

Geçici işçinin, geçici işçiyi çalıştıran işverenin işyerindeki çalışma süresince temel çalışma koşulları, bu işçilerin aynı işveren tarafından aynı iş için doğrudan istihdamı hâlinde sağlanacak koşulların altında olamaz.

Geçici iş ilişkisinde işveren özel istihdam bürosudur. Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, geçici işçi ile iş sözleşmesi, geçici işçi çalıştıran işveren ile geçici işçi sağlama sözleşmesi yapmak suretiyle yazılı olarak kurulur. Özel istihdam bürosu ile geçici işçi çalıştıran işveren arasında yapılacak geçici işçi sağlama sözleşmesinde; sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihi, işin niteliği, özel istihdam bürosunun hizmet bedeli, varsa geçici işçi çalıştıran işverenin ve özel istihdam bürosunun özel yükümlülükleri yer alır. Geçici işçinin, Türkiye İş Kurumundan veya bir başka özel istihdam bürosundan hizmet almasını ya da iş görme edimini yerine getirdikten sonra geçici işçi olarak çalıştığı işveren veya farklı bir işverenin işyerinde çalışmasını engelleyen hükümler konulamaz. Geçici işçi ile yapılacak iş sözleşmesinde, işçinin ne kadar süre içerisinde işe çağrılmazsa haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebileceği belirtilir. Bu süre üç ayı geçemez.

Ücret hesap pusulası

             Madde 37 - İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.

             Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.

             Bu işlemler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

Yıllık izin ücreti

             Madde 57 - İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır.

             Bu ücretin hesabında 50 nci madde hükmü uygulanır.

             Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da akort, komisyon ücreti, kâra katılma ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.

             Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.

             Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret, yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir.