Ücret Uygulamaları Riskler


NEDİR?


Ücret Uygulamalarındaki Riskler Nelerdir? 

RİSKLERE İLİŞKİN GENEL AÇIKLAMALAR 

Riskleri bilmek; 

  • Önlem almayı, düşünmeyi kolaylaştırır, 
  • Riski paylaştırmayı, azaltmayı, mümkün ise yansıtmayı hatta devretmeyi (sigorta ettirmek) düşünmeyi sağlar. 
  • Bildiğiniz risk hazır olduğunuz, plan yaptığınız ve en önemlisi içselleştirdiğiniz risktir. 
  • Riskler çoğu kez maddi/mali sonuçludur. Ancak bazı riskler bedensel zararlar(iş kazası, meslek hastalığı) doğurur. 
  • Riskler çoğu kez çatışma ve ihtilaf yaratır. 
  • Risklerin doğurduğu sonuçlar ile ilgili ihtilaflarda işverenin isbat yükü altında olması genel sonuçtur. 
  • İşyeri düzenini bozmak, iş ilişkisi barışını bozmak gibi bir özelliği de barındırır. Hal böyle  olunca; iş huzurunun genele yayılarak bozulması, çalışanların değer yargılarının, ön yargılarının etkilenmesi, verim ve performans üzerinde olumsuz etki, işverenin hiçbir zaman arzulamadığı sendikal örgütlenme ihtiyacı gibi sonuçları doğurur. 
  • Bazı riskler de iş ilişkisinin işçi tarafından sona erdirilmesi sonucunu doğurur. 


ÜCRET UYGULAMALARININ RİSKLERİ 

Ücret uygulamalarında en önemli riskler;

1. Ücretin  ve eklerinin tam olarak özlük dosyası veya işyeri evrakından tespit edilemiyor olması, (burada tespitin yapılacağı evrakın yazılı olması gerekmektedir, eğer tam bir tespit yapılamıyor ise bu durumda iş akdinin sona ermesinden sonra işvereni büyük bir problem bekleyecektir, işveren ödemesi gerekmeyen tutarları ödemek zorunda kalabilecektir.)

2. Ücretin banka yoluyla ödenmesi kuralına aykırı  davranmak, (para cezası ile karşılaşmak ya da eğer ödemeye dair yazılı bir evrak yok ise ücretin yeniden ödenmesinin gerekebilmesi riski.)

3. Fiilen ödediğiniz ücret ile bankadan ödediğiniz ücret, SGK ya bildirdiğiniz; Maliyeye bildirdiğiniz ücret arasında fark olması yani elden-kayıt dışı  ücret ödemek, (iş akdi bitiminde çalışanın hakkını alamadığı  veya daha fazla ödeme alamadığı hallerde işvereni  tehdit etmesi ve haketmediği halde bazı ödemeleri yapmaya zorlaması veya tartışmalı durumlarda bu durumu işveren aleyhine bir koz olarak kullanması, herhangi bir zamanda şikayet edilme riski, yapılacak denetimlerde SGK ya da Maliyenin durumu kanıtlayacak tespitler yapabilmesi halinde işverene beklemediği, öngörmediği tutarlara varabilecek cezalı işlemler yapılabilmesi riski.)

4. Ücretin (usule aykırı da olsa) bankadan ödenen kısmı dışında  yasal bir ödeme var ise çalışandan  bu konuda imzalı belge almamış olmak,

5. Ücretin zamanında ödenmemesi, (çalışana her zaman kıdem tazminatını alarak işten ayrılma hakkı verir, bunun için çalışanın işvereni uyarması, ihtar etmesi gibi koşullar yoktur-ayrıca iş kanununu 34. Maddeye göre diğer koşulların da gerçekleşmiş olması şartıyla 20 günden sonra çalışanın iş görme edimini yerine getirmekten kaçınma hakkı vardır),

6. Ücret eklerinin düzensiz ödenmesi veya ödenmemeye  başlanması, (ücret ekleri de genel anlamda ücretin bir parçasıdır ve çalışanın izni olmadan kaldırılamaz. Aksi takdirde çalışanın iş akdi devam ederken veya genellikle iş akdi sona erdikten sonra bu tutarları işverenden talep etmesi hakkı doğacaktır ve bu tür davalarda gerçekte olmayan tutarların da iddia edilme ve ödenmesi gerekme riski bulunmaktadır.)

7. Gerek normal ücrette, gerek ise normal ücret dışı çalışmalarda ücret puantaj uyumu  olmaması,(puantaj bordro uyumunun olmaması gerek resmi kurum denetimlerinde para cezası ile karşılaşılmasına, gerek ise bu uyumsuzluktan dolayı işverenin gerekmediği halde fazla ödeme yapmak zorunda kalması sonucu doğurur.)

8. Ödenilen ücretlerin tam adlarının bordroda gösterilmiyor olması, (bu uyumunun olmaması gerek resmi kurum denetimlerinde  para cezası ile karşılaşılmasına, gerek ise bu uyumsuzluktan dolayı işverenin gerekmediği halde fazla ödeme yapmak zorunda kalması sonucu doğurur. Örneğin fazla mesai yapılıyor ve ödeniyor buna rağmen bordroda atlanıyor ise çalışanın bunu yeniden isteme hakkı doğabilecektir. Özellikle iş akdi sona erdikten sonra çalışan fazla mesaili ödemelerin tamamının esas ücret olduğunu, fazla mesai yaptığı halde bunu almadığını ileri sürebilir ve bordroda bu durum görünmüyor ise işveren daha evvel ödediği fazla mesaiyi yeniden ödemek zorunda kalır. Üstelik de kıdem tazminatına esas ücret daha yüksek çıkar.)

9. İş akdi devam eder iken yıllık izne çıkarmayarak yıllık izin ücretinin ayrıca ve kayıt dışı olarak çalışana ödeniyor olması, (Yıllık izin ile ilgili hükümler emredicidir. İş akdi devam ederken yıllık iznin kullandırılması esastır, kullanılamayan izin sürelerine ilişkin ücret ise ancak iş akdi sona erdikten sonra ödenebilir. Buna rağmen izin defteri, SGK bildirimi, bordro uyumu olmadan çalışan izin yapmış gibi gösterilir ve izin ücreti de ayrıca elden ödenir ise daha sonra çalışanın bu ödemeyi inkar edip, işyeri kayıtlarının uyumsuzluğundan yararlanarak yıllık izin ücretini ayrıca talep etme hakkı doğacaktır. )

Devamını Gör