İŞYERİ DEVRİ İŞLEMLERİ PROSEDÜRLERİ
İşyeri Devri İşlemleri Nasıl Yapılır?
İş Sözleşmesinin İşyeri ile Birlikte Devri İşlemleri İçin sözleşme hazırlanırken şu hususlara dikkat edilir :
Normal koşullarda, İş sözleşmesinin devri sözleşmesinin geçerli olması için devir sırasında çalışanın yazılı onayının alınması gerekir, her ne kadar işyeri değişmemekte, yapılan iş değişmemekte ise de muvafakat alınması gerekmektedir. Yargıtay iş sözleşmesi kurulurken alınan muvafakat veya toplu iş sözleşmesinde yer alan hükümleri geçersiz saymaktadır. Ancak, sözleşme işyeri ile birlikte devrolmakta ise bu durumda işyeri devrinin hükümlerinin uygulanması gündeme gelecektir.
Esasen, devreden işveren ile çalışan arasındaki iş sözleşmesinin uygulaması sona ermekte, iş sözleşmesi ile ilgili tüm hak ve yükümlülükler devralan işverene geçmektedir. Bu nedenle eğer ayrı br devir sözleşmesi yapılmakta ise sözleşmeye, çalışanın devreden işverenini ibra ettiğine dair madde konulmasına fayda vardır. Bu durumda İş Kanunundaki genel işyerinin devrindeki şartları farklı hale getirmek mümkün olabilecektir.
Çalışan işyeri ve iş sözleşmesinin devralana devrinden sonra aynı sözleşmeyle devralana bağlı olarak çalışacaktır.
İş sözleşmesinin devri, fesih işlemi olmasa da işyeri veya işveren değiştiği için sadece Sosyal Güvenlik Kurumuna çıkışın verilmesi nedeni ile giriş-çıkış bildiriminin yapılması gerekir. İş yerinin/sözleşmesinin devri ile işçinin çalıştığı iş kolu değişiyor ise, toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın belirlenmesi açısından işe giriş- çıkış bildiriminin Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirilmesi uygun olacaktır.
O nedenle sözleşme içeriğine dönecek olur isek, devralan işveren ile devreden işveren bu kanuni sonuçları bilerek aralarındaki rücu ilişkisi ile ilgili şartları dikkatlice oluştururlar. Eski işverenin sorumluluğu belli bir süre ile işçilik, kendinde geçen süre kadar da kıdem bakımından yasada düzenlendiğine göre, rücu ilişkisinin konusu da en başta bu konular olmalıdır. Ayrıca, eski işverende geçen sürelere ilişkin SGK prim sorumluluğu, meslek hastalığı sorumluluğu iki yıl olan kanuni süreden daha fazla bir süre rücu sorumlulukları bu sözleşmelerde düzenlenebilir.
Borçlar Kanununa göre yapılan işyeri devirlerinde yazılı işyeri devir sözleşmesi şarttır, bu sözleşme yoksa veya yazılı olarak yapılmamış ise ve Kanunda sayılı diğer şartlar yerine getirilmemiş ise devir Borçlar Kanuna göre değil, İş Kanununa göre bir devir olarak kabul edilir.
Bu sözleşme hazırlanırken şu hususlara dikkat edilir :
- Devreden veya devralan işveren çalışanın iş sözleşmesini, sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez. Aynı şekilde çalışan da işyerinin devrini öne sürerek iş sözleşmesini haklı nedenle feshedemez. (4857 sayılı İş Kanunu 6 md.)
- İstisnai olarak, ekonomik ve teknolojik nedenler ile iş organizasyonunun gerekli kıldığı zorunlu hallerde devreden işverenin ve devralan işverenin iş sözleşmesini feshetme hakkı vardır. Bu nedenlerden bir veya bir kaçının bulunduğu hallerde devreden ya da devralan işveren çalışana yasal haklarını ödeme şartıyla iş sözleşmesini feshedebilir.
- Devreden işverenin SGK’ya olan sigorta primi, prim gecikme zammı, prim faiz borçlarından aynı zamanda devralan işveren de müteselsilen sorumludur. Devralan işverenin sorumluluğunu ortadan kaldıran sözleşmeler SGK tarafından geçerli kabul edilmemektedir(5510 s. Kanun m.89).
- Devralan ve devreden işveren devirden önce doğmuş bulunan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan birlikte sorumludur. Devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren 2 sene ile sınırlıdır. Ancak devreden işverenin sorumlu olması için devir tarihinde ve/veya devir tarihinden önce doğmuş ve ödenmesi gereken bir borç olması gerekir.
- İş sözleşmesinin devreden işverence feshedilmediği hallerde ihbar tazminatı ve izin ücreti, devir anında doğmuş haklardan değildir. Bu nedenle devreden işverenin bu çalışan alacaklarından sorumluluğu yoktur.
- Devreden işveren döneminde gerçekleşen fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil çalışmaları karşılığı alacaklar ile ikramiye, prim gibi ödemeleri ve yine ücret alacaklarından devreden devralan ile birlikte sorumludur.
- Kıdem tazminatı bakımından ise, personelin iş akdi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulur ise, devreden işveren kendi dönemi ile sınırlı olarak kıdem tazminatından sorumludur.
İşyeri Devri İşlemleri Nelerdir?
1. İş sözleşmesinin devri ve anlaşılan diğer hususları içeren sözleşme hazırlanır.
2. İş sözleşmesini devreden eczacı, devralacak eczacı ve çalışan bir araya gelir. İş sözleşmesinin işyerinden bağımsız olarak devri sırasında çalışanın yazılı rızasının alınması zorunludur. Yazılı rıza, iş sözleşmesinin devri sözleşmesine çalışanın imza atması ile mümkün olabileceği gibi, sözleşme imzalandıktan sonra çalışandan alınacak yazılı bir muvafakatname ile de mümkündür. (önerimiz sözleşmeyi çalışanın da imza etmesi olacaktır.) İş sözleşmesinin devri sözleşmesi; devreden, devralan ve çalışan tarafından imzalanır ve birer nüshaları taraflara verilir, bir nüshası çalışanın özlük dosyasında saklanır. (İş Sözleşmesinin Devrine dair sözleşme; İş Sözleşmesinin Devrine Dair muvafakatname)
Ancak, eczane ile birlikte yapılan iş sözleşmesi devirlerinde çalışandan muvafakat almak yasal olarak gerekli değildir. Biz, yine de mümkün ve ciddi bir iş yükü getirmemekte ise, işyeri ile birlikte iş sözleşmesi devrinde de çalışandan muvafakat alınmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.
2.1. İş Sözleşmesi eczane ile birlikte devrediliyorsa ise, eczanedeki mevcut araç, gereç, makine, tesisat, bina, teknoloji vb. iş malzemelerinin de devralan eczacıya teslim edildiğine dair tutanak düzenlenir.
2.2. Devreden eczanede geçen süreler bakımından çalışandan ibraname alınması uygundur ve faydalıdır. (Ref. İş İlişkisi Devam Ederken İbraname Alma)
3. İş Sözleşmesinin Eczane İle Birlikte Devredilmesinden Sonra Devralan Eczacı Tarafından İzlenecek Prosedür
3.1. Çalışana yeni işveren olarak devralan eczacı tarafından işyeri usulüne uygun özlük dosyasında bulunması gereken her türlü evrak tamamlatılır. (önceden mevcut evrakların kontrolü yapılır.)
3.2. Çalışan ile iş sözleşmesi mevcut değil ise eczacı tarafından hazırlanarak çalışana imzalatılır.
3.3. Çalışana fazla çalışma yapacağına dair muvafakat ile telafi edici çalışma ve denkleştirme çalışmasına dair muvafakatname imzalattırılır.
3.4. Yeni işveren olarak bir değişiklik yapılacak ise çalışana değişecek olan işyerinde yürürlükte bulunan yönetmelikler ve çalışanın görevi ile ilgili talimatlar imzalattırılır.
3.5. İşveren değişmiş olduğu için SGK bildirimi yapılır. (Bu bildirim devirden itibaren en geç 10 gün içinde yeni işveren tarafından yapılacaktır.)
Eczanenin Bir Devir Sözleşmesine İstinaden Devri
Eczane devrine ilişkin özel usuller hakkında Sağlık Bakanlığı Bildirimleri bölümüne bakınız.
1. İş sözleşmesi değiştirilmeksizin eczane devri,
Çalışanların; devreden eczacı ile arasındaki iş sözleşmesinden doğan tüm hak ve yükümlülükleri devralan eczacıya geçer. Buna göre, devreden eczacı yanında geçen tüm süreler devralan eczacı yanında geçmiş gibi dikkate alınır. Bunun için devralan işveren ile devreden işverenin ayrıca bir karar almasına gerek yoktur. Aksi yönde yapılacak anlaşma da geçersizdir.
Çalışana, devreden eczacı yanında çalışmaya başladığı tarihten itibaren sunulan çalışma koşulları işyerini devralan eczacı tarafından da aynen sunulmalıdır. Aksi halde hizmet sözleşmesi çalışan tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-f maddesi gereğince haklı nedenle feshedilebilir.
2. İş sözleşmesi değiştirilerek eczane devri,
Çalışanın; devreden eczacı ile arasındaki iş sözleşmesi değiştirilecek ise, yapılan tüm değişiklikler, devralan eczacı tarafından çalışana yazılı olarak bildirilir.
Yapılan değişiklik esaslı ise, çalışan bildirimden itibaren 6 iş günü içinde yazılı olarak cevap verir ve kabul eder ise, devralan eczacıya bağlı olarak iş sözleşmesinin yeni koşulları ile çalışmaya devam eder. Şayet bu süre içinde yapılan sözleşme değişikliğini kabul etmediğini açıkça bildirir veyahut hiç cevap vermez ise, bu değişiklikler çalışan tarafından kabul edilmemiş sayılır. Bu durumda devralan eczacı tarafından çalışanın iş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu 22. maddesine göre, değişikliğin geçerli bir nedene dayandığı veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğu yazılı olarak açıklanmak ve bildirim sürelerine uymak suretiyle feshedilebilir. (Ref. İş Sözleşmesinde Esaslı Değişiklikler Prosedürü)
3. Eczaneyi devralan eczacı, eczaneyi devraldığı tarihi takip eden 10 gün içinde işyeri bildirgesini SGK’ya vermelidir.
Mevzuat
1- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
3- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
1- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu :
Malvarlığının veya işletmenin devralınması
Madde 202- Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur.
Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.
Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir.
Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe, ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz.
İşletmelerin birleştirilmesi ve şekil değiştirilmesi
Madde 203- Bir işletme, başka bir işletme ile aktif ve pasiflerin karşılıklı olarak devralınması ya da birinin diğerine katılması yoluyla birleştirilirse, her iki işletmenin alacaklıları, bir malvarlığının devralınmasından doğan haklara sahip olup, bütün alacaklarını yeni işletmeden alabilirler.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün devri
Madde 428 İşyerinin tamamı veya bir bölümü hukuki bir işlemle başkasına devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan hizmet sözleşmeleri, bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
İşçinin hizmet süresine bağlı hakları bakımından, onun devreden işveren yanında işe başladığı tarih esas alınır.
Yukarıdaki hükümlere göre devir hâlinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan, devreden ve devralan işveren müteselsilen sorumludurlar. Ancak, devreden işverenin bu yükümlülüklerden doğan sorumluluğu, devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Sözleşmenin Devri
Madde 429- Hizmet sözleşmesi, ancak işçinin yazılı rızası alınmak suretiyle, sürekli olarak başka bir işverene devredilebilir.
Devir işlemiyle, devralan, bütün hak ve borçları ile birlikte, hizmet sözleşmesinin işveren tarafı olur. Bu durumda, işçinin, hizmet süresine bağlı hakları bakımından, devreden işveren yanında işe başladığı tarih esas alınır.
İşyerinin veya Bir Bölümünün Devri
Madde 6 - İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.
Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakları saklıdır.
Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.
Süreli fesih
Madde 17 - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
işverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.
Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.
Feshin geçerli sebebe dayandırılması
Madde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.
Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:
a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.
İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası uygulanmaz.
Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
Madde 21 - İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.
Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi
Madde 22 - İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.
Yeni işverenin sorumluluğu
Madde 23 - Süresi belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş olan işçi, sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu suretle feshinden ötürü, işçinin sorumluluğu yanında, ayrıca yeni işveren de aşağıdaki hallerde birlikte sorumludur:
a) İşçinin bu davranışına, yeni işe girdiği işveren sebep olmuşsa.
b) Yeni işveren, işçinin bu davranışını bilerek onu işe almışsa.
c) Yeni işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya devam ederse.
İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı
Madde 24 - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III. Zorlayıcı sebepler:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.
3- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu :
Prim borçlarına halef olma, gecikme cezası ve gecikme zammı ile iadesi gereken primler (1)
Madde 89- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/53 md.) Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her bir ay için % 3 (% 2) oranında gecikme cezası uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır. Bakanlar Kurulu, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilir. (1)
Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun 65 inci maddesi hükmü saklıdır.
Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı sigortalıların, genel sağlık sigortalılarının aylık, gelir, ödenek ve sağlık hizmetlerinden yararlanma şartlarını yitirmeleri durumunda, bu Kanuna göre ödenen aylık, gelir ve ödenekler ile sağlanan sağlık hizmetleri durdurulur. Yanlış veya yersiz yapılan masraflar 96 ncı madde hükümlerine göre ilgililerden geri alınır.