Ücretin Gününde Ödenmemesi Prosedürü


NEDİR?


Ücretin Gününde Ödenmemesi Nedir? 

4857 sayılı İş Kanununun “Ücret ve Ücretin Ödenmesi” başlığını taşıyan 32. Maddesinde “Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir” denilmektedir.

Ücretin ödeme zamanı İş Sözleşmesinde işçi ve işveren arasında serbestçe kararlaştırılabilir. Sözleşmede belirlenmeyen hallerde ise ödeme zamanı, sözleşmenin tabi olduğu ilgili kanunda (İş Kanunu, Borçlar Kanunu gibi) yer alan genel düzenlemelerle işyerindeki uygulama ve teamüllere ve örf ve adete  göre belirlenmektedir.

İş Kanunundaki ücretin belirlenen şekilde ve gününde ödenmemesi ile ilgili yasal düzenlemeye bakacak olur isek “Ücretin Gününde Ödenmemesi” başlıklı 34. Maddesinde “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz” denilerek ücretin gününde ödenmemesi halinde işçinin hakları dolayısı ile işverenin karşılaşabileceği riskler hüküm altına alınmıştır.

Peki ücretin gününde ödenmemesi konusunda işverenin karşılaşabileceği riskler nelerdir? Ücreti gününde ödenmeyen işçinin hakları nelerdir?

* İşçi yukarıdaki madde de belirtildiği üzere ödeme gününden itibaren 20 günün sonunda iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.  

* İş görme borcunu o işyerinde çalışan ve ücreti gününde ödenmeyen diğer işçilerin de iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınmaları halinde bu toplu bir nitelik kazansa dahi kanun maddesi gereğince grev olarak nitelendirilemeyecektir.   

Bu iki maddenin gerçekleşmesi halinde ise işveren, işletmesinin konusunu oluşturan üretimin / hizmetin sekteye uğraması veya durması riski ile karşı karşıya kalabilecektir.

* İşçinin iş akdi iş görme ediminden kaçınması nedeni ile feshedilemeyeceği gibi yerine yeni işçi alınamaz ve bu işler başkalarına yaptırılamaz.  

Konunun önemi bakımından belirtmek isteriz ki bu durumda işveren tarafından yapılacak olan fesih geçerli bir fesih olarak sayılamayacağı için şartlarını taşıması halinde işveren işçinin işe iade talebi ile ve sonucuna göre ek mali risk ile karşı karşıya kalabilecektir.

Ücretin ödeme tarihinden itibaren yirmi gün geçmesine rağmen (mücbir bir sebebin varlığı dışında) ödenmemesi halinde işçinin iş görme edimini yerine getirmeme hakkı dışında, İş Kanununun 24. maddesi II/e bendinde yer alan “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” hükmünü gerekçe göstererek hizmet akdini haklı nedenle derhal feshetme ve diğer koşulların oluşması durumunda kıdem tazminatı gibi haklarını talep etme hakkı mevcuttur.  Ancak bu konunun bazı Yüksek Mahkeme kararları ve öğretide halen tartışmalı olduğunu da belirtmek gerekir. Sonuç olarak her durumun özelliğine göre farklı değerlendirmelerde bulunabileceğini ancak işveren olarak,  işçi tarafından kullanılacak fesih hakkı riski ile karşı karşıya olduğunuzu unutmayınız.

* İşçinin gününde ödenmeyen ücretleri için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmaktadır. 

Bu durumun ödeme güçlüğü içinde olan işverenlik bakımından mali bir yük oluşturacağı tartışmasızdır. Ücretin ödenmemesi halinde zamanaşımı süresi 5 yıldır.

* Ücretin gününde ödenmemesi halinde işveren hakkında idari para cezası uygulanmaktadır. 

4857 sayılı İş Kanununun 102 nci maddesinin (a) bendine göre; 4857 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen ücret ödeme ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini süresi içinde kasten yapmayan veya eksik ödeyen işveren hakkında bu durumda olan her işçi ve her ay için 191 Türk Lirası (2018 yılı için geçerli olan tutar) idari para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

İş Kanununda “ücretin gününde ödenmemesi” başlığı altında düzenlenen 34. Madde de işverenin en geç 20 gün içinde mücbir bir nedenin varlığı olmadan ücretin ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu süre işverenin sürekli olmayan geçici bir ödeme güçlüğüne düşebileceği düşünülerek işçinin bu geçici dönemde işi bırakması, üretimin sekteye uğraması olasılığı ve bu nedenlerle gelişebilecek olumsuzlukları önlemek amacı ile getirilmiştir.  Ancak bu süreden ödeme günü tayini bakımından sürekli olarak esnetilebileceği anlamının çıkarılmaması gerekir. Kanun metninde yer alan “mücbir bir neden” ifadesi ise işverenin objektif olarak ödeme zorluğuna düştüğü  durumları ifade etmektedir. Bu haller işverenin kusuru dahilinde olmayan veya önlenemeyen dışsal bir etkinin varlığından kaynaklanan nedenler olup mücbir neden olarak kabul edilebilir.

Sonuç olarak, ücret iş sözleşmelerinde bir zaman belirtilmiş ise belirtilen tarihte, sözleşmede ödeme günü kararlaştırılmamış ise işyeri uygulamasındaki günde veya örf ve adete göre ödenmesi gereken günde veya genel olarak kabul edildiği üzere çalışılan ayın son gününde ya da çalışılan ayı takip eden ayın ilk iş gününde ödenmesi gerekmektedir.  Ücretin ödeme gününden yirmi gün geçmesi halinde ise işçi İş Kanununun 34. maddesinde yer alan “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir…” hükmü çerçevesinde iş görme borcundan kaçınabilecektir. Ayrıca, zamanında ödenmeyen ücretler için işçiye, talep edilmiş ise mevduata uygulanan en yüksek faiz oranına göre hesaplanacak tutarda ilave ödeme yapmak zorunlu olup, ilaveten işveren, şikayet halinde ücret alacağı zamanında ödenmeyen her işçi ve her ay için idari para cezasına maruz kalacaktır.


Devamını Gör
NASIL YAPILIR?


Ücretin Gününde Ödenmemesi Durumuna Ne Yapılır? 

Genel kural ücretin kararlaştırılan gününde/günler aralığında ve kararlaştırılan usullere göre ödenmesidir. Ücretin gününde ödenmemesi durumunda aşağıdaki prosedürü takip ediniz. 

1. Ücret, iş sözleşmesi ile kararlaştırılan günde veya günler aralığında ödenmek zorundadır. Bu nedenle çalışanın iş sözleşmesinde kararlaştırılmış bir ödeme günü varsa buna uymak gerekeceğini hatırlayınız.

2. Ücret ödeme günü gelmiş olmasına rağmen mücbir bir sebebin varlığı olması halinde işçiye ücretin gününde ödenemeyeceğini varsa ödeme yapılacak günü ve mücbir sebebi bildiriniz. 

3. Ücretin gününde ödenmemesi halinin mücbir bir sebebe dayanmaması halinde ise ödeme gününden 20 gün geçmesi ile işçinin iş görme ediminden kaçınması hakkı ortaya çıkacaktır. Bunun yanında çalışanın iş şartlarının uygulanmaması nedenine dayalı olarak 24. maddeye göre kıdemini alacak şekilde ve ihbar yükümlülüğü olmaksızın iş akdini fesih hakkı da meydana gelmektedir. Çalışan bu haklardan dilediğini kullanabilir. 

4. Ücretin ödenmesine engel oluşturan  ve aynı zamanda çalışana iş görme ediminden kaçınma hakkı veren durumun sona ermesi halinde, çalışanın sözleşmesine uygun ücret ödeme prosedürüne göre ücreti ödeyiniz. zamanında ödenmemiş ücret bakımından çalışanın faiz talep etme hakkı da mevcuttur. Bu ödemeye ek olarak faiz talep edilmesi halinde bu faizi de Hesap Sihirbazı yardımıyla hesaplayarak çalışana ödeyiniz. 



İLGİLİ MEVZUAT


Mevzuat

4857 sayılı İş Kanunu:

İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 

Madde 24 - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: 

I. Sağlık sebepleri: 

a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa. 

b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa. 

II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: 

a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa. 

b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa. 

c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa. 

d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa. 

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, 

f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa. 

III. Zorlayıcı sebepler: İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.

Derhal fesih hakkını kullanma süresi 

Madde 26 - 24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.

Bu haller sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır.

Ücret ve ücretin ödenmesi 

Madde 32 - Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. 

(Değişik ikinci fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak kural olarak, Türk parası ile işyerinde veya özel olarak açılan bir banka hesabına ödenir. Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkak, yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödeme yapılabilir. Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler. 

(Ek fıkra : 17/4/2008-5754/85 md.) İşçinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesaplarına yatırılmak suretiyle ödenmesine ilişkin diğer usûl ve esaslar anılan bakanlıklarca müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. 

Emre muharrer senetle (bono ile), kuponla veya yurtta geçerli parayı temsil ettiği iddia olunan bir senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret ödemesi yapılamaz. 

Ücret en geç ayda bir ödenir. 

İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir. İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur. 

Meyhane ve benzeri eğlence yerleri ve perakende mal satan dükkan ve mağazalarda, buralarda çalışanlar hariç, ücret ödemesi yapılamaz. 

Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.

Ücretin gününde ödenmemesi 

Madde 34 - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. 

Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.



İndirilebilir Evraklara Göz Atın

Banka Hesaplarına Bloke Konulması Nedeniyle Ücretin Gününde Ödenemeyeceğinin Çalışana Bildirimi

E-STORE

Banka Hesaplarına Bloke Konulması Nedeniyle Ücretin Gününde Ödenemeyeceğinin Çalışana Bildirimi FORMUNU İNDİR

E-STORE

Kayyum Atanması Nedeniyle Ücretin Gününde Ödenemeyeceğinin Çalışana Bildirimi

E-STORE

Kayyum Atanması Nedeniyle Ücretin Gününde Ödenemeyeceğinin Çalışana Bildirimi FORMUNU İNDİR

E-STORE

Konkordato Nedeniyle Ücretin Gününde Ödenemeyeceğinin Çalışana Bildirimi

E-STORE

Konkordato Nedeniyle Ücretin Gününde Ödenemeyeceğinin Çalışana Bildirimi FORMUNU İNDİR

E-STORE