4857 Sayılı İş Kanunun 25. Maddesinin 1, 3 ve 4. Fıkralarına Giren Fesihlerde Kıdem Tazminatı
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25.Maddesinin 1,3 ve 4.Fıkralarına Giren Hallerde Fesih Nedir?
Kıdem tazminatı ödemesi gerektiren haller;
1. 1475 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki haller ve kıdem tazminatı ödenmesi
Aynı işverene bağlı çalışma süresinin en az 1 yıl olması ve iş sözleşmesinin;
a- İşveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle sona erdirilmesinde,
b- İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması benzeri nedenlerle sona erdirilmesinde,
c- Askerlik görevi nedeni ile sona erdirilmesinde,
d- Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile sona erdirilmesinde,
e- Kadın işçinin evlenmesi nedeni ile sona erdirilmesinde,
f- İşçinin ölümü nedeni ile sona ermesi halinde,
çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Bu hallerde kıdem tazminatı ödenebilmesi için yasada aranan koşulların tam olarak gerçekleşmesi gerekeceği tabiidir.
2. 4857 Sayılı İş Kanununa Göre Kıdem Tazminatı
4857 sayılı İş Kanunun 18. Maddesine göre yapılması gereken ihbarlı (geçerli nedenli) fesih halleri ile 24. Maddesine göre haklı nedenli derhal fesih halleri ayrıca, 25/1, 3 ve 4. fıkrasına giren haklı nedenli işveren feshi hallerinde kıdem tazminatı ödenir. İşçinin eşitlik prensibine aykırılık, mobbing nedenli iş akdi feshi ve birden fazla yıl sürmüş olan belirli süreli iş akdinin sona ermesinde de kıdem tazminatı ödenir.
Yukarıdaki hallerden biri mevcut olmaksızın kendi isteğiyle işten ayrılan işçi, kıdem tazminatı alamaz.
Bilmeniz gereken özellikli haller;
a. İşyerinin veya işletmenin bir başka işverene devri hallerinde kıdem tazminatı ödenmez.
İşyerinin kısmen veya tümüyle devredilmesi durumunda, söz konusu işyerinde çalışmakta olanlar aynı şartlarla çalışmaya devam ederler. Bu durum iş sözleşmelerinde veya özlük haklarında, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin haklarında değişiklik yaratmaz. Bu durum çalışan için haklı sebeple ve kıdem tazminatı talep ederek iş akdini sona erdirebileceği bir hal olarak kabul edilmez.
b. Çalışma şartlarının esaslı tarzda değiştirilmesi halinde de kıdem doğması için akdin işveren tarafından işletme gereklilikleri sebebiyle feshedilmesi gerekir.
İş sözleşmesi hükümleri, işyeri uygulamaları veya çalışma koşulları konusunda ESASLI TARZDA değişiklik yapmak isteyen işveren, durumu yazılı olarak bildirmek ve işçinin onayını almakla yükümlüdür. İşçi tarafından 6 gün içinde kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamamaktadır. İş sözleşmesinin bu nedene dayalı İŞLETME GEREKLİLİĞİ SEBEBİYLE feshi halinde, kıdem tazminatı doğacaktır.
Kıdem tazminatı doğurmayan iş akdi sona erdirme örnekleri
a. Ücreti artırımı yapılmaması
İş sözleşmesinde herhangi bir hüküm bulunmamasına karşın, ücret artışlarındaki anlaşmazlık nedeni ile işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılacağından, herhangi bir tazminat hakkı oluşmayacaktır. Ancak ayrımcılık yasağına aykırı olarak haklı bir sebep yokken daha az zam alan ya da hiç zam alamayan işçinin, durumu ispat etmesi kaydıyla, haklı nedenle fesih hakkı doğacaktır ve kıdem tazminatı ödenecektir.
b. Hamilelik veya doğum nedeni ile işten ayrılan işçinin kıdem tazminatı
Sağlık nedenleri dışında (işin ve işyeri koşullarının hamilelik veya doğum yapmış çalışan açısından sakınca taşıması) hamilelik ve doğum nedeniyle işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılır ve kıdem tazminatı ödenmez. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri)gerekçesiyle iş akdinin işveren tarafından feshinde kıdem tazminatı doğmaz.
c. İş Kanununa tabi olmayan çalışanlar İş Kanunu kapsamında kıdem tazminatı alamazlar. Özel yasalarında düzenlenen kıdem veya benzeri tazminat hakları saklıdır. Ev hizmetlerinde çalışanlar, çıraklar vs çalışanlar bu gruba girer.
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25.Maddesinin 1,3 ve 4.Fıkralarına Giren Hallerde Fesih Nasıl Hesaplanır?
İşverenliğinizin 4857 Sayılı İş Kanunun 25. Maddesine uygun olarak fesih hakkını kullandığını / kullanacağını bildirmesi ile prosedür başlar.
Prosedür Adımları:
1. Çalışanın durumuna uyan fesih bildirimini usulünce tebliğ etmenizi müteakip özlük dosyasını dikkatlice inceleyiniz ve doğru kıdem süresini hesaplayınız. ( Ref. Kıdem süresi ve Tazminatı Hesabı Prensipleri )
2. Çalışanın brüt maaşını tespit ediniz.
Çalışanın maaşı dışındaki süreklilik arzeden haklarını tespit ediniz. Bu haklar; yol ve yemek ödemeleri, istisnai ödeme olmamak kaydıyla yapılan ikramiye ödemesi, primler, kar payı/jestiyon ödemeleri, yakacak yardımı, bayram ödemesi veya erzağı tutarı, çocuk yardımı gibi işyerindeki teamüllere göre veya iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde belirtilmiş olan bir anlamda da sürekli denilebilecek bir teşvik amacı gütmeyen veya arizi sosyal yardım niteliğinde olmayan ödemelerdir. Bu ödemelerin tutarları değişkenlik göstermekte ise son bir yıldaki ortalamalarını almak gerekecektir. Eğer son bir yılda düzensizlik veya tek taraflı dolayısıyla geçersiz bir şekilde ortadan kaldırılmış ise bu takdirde geriye doğru gidilerek yıllık ortalamanın 12 aya bölünmesinden elde edilen tutarın bir aylık maaşa eklenmesi suretiyle elde edilecek tutar olacaktır.
İş Sözleşmesi veya Toplu İş Sözleşmesi ile Çalışanın 12 aylık maaşına ek maaş alacağı kararlaştırılmış ise (bir ay tek bir ay çift maaş veya bir yılda toplam 15 maaş alacağı gibi) yukarıda hesaplanan tutara eklenmesi gerekmektedir. Ek maaşların toplamının 12ye bölünmesi ile aylık tutarı bulunuz ve bu miktarı brüt ücrete ekleyiniz.
Fazla mesai kıdeme dahil değildir. Ne var ki, süreklilik arzeden, örneğin haftalık 45 saat çalışma süresi hafta içinde dolmasına rağmen, eğer Cumartesi günleri de istisnasız bir şekilde çalışma günü ise ve bu gün için ücret hesaplanıp ödenmekte ise bugüne isabet eden ücretin giydirilmiş ücrete dahil edilmesi gerektiği ileri sürülebilecektir. Bu tür çalışmalar kanuna aykırı olmakla ve fazla mesai de sürekli değil arizi kabul edilmekle birlikte bu konuda bir tartışma ve sürpriz bir yargı kararı ile karşılaşılabilir.
3. Kıdeme esas ücret yukarıda sayılanların toplamıdır. Bu esasla elde edilen aylık giydirilmiş ücret ile her tam yıl için bir aylık giydirilmiş ücret tutarında, bir yılı tamamlamamış çalışmalar bakımından ise kıstel hesapla kıdem tazminatını hesaplayınız.
4. Hesapladığınız yıllık tutara isabet eden tazminat tutarının kıdem tavanını aşıp aşmadığını kontrol ediniz. Kıdem tavanını aşmakta ise işverenliğiniz uygulaması ve iradesine göre (sözleşme veya toplu sözleşme hükmü ile aksi kararlaştırılamaz, kararlaştırılmış ise de geçersizdir) bu tavanı aşan tutarda tazminat vermek isteyip istemediğinize karar veriniz. Tavanı aşan kısımda tazminatı ödemek ancak işverenlik kararına bağlı olduğundan bu konuda takdir işverenliğinizindir.
5. Kıdem tazminatından (her yıl için ayrı ayrı) kıdem tavanına kadar gelir vergisi kesilmez, bu kısım gelir vergisinden istisnadır bu nedenle eğer yıl bazında tavanı aşmayan bir ödeme yapıyor iseniz sadece damga vergisi keseceğinizden bordroyu buna göre düzenleyiniz. Toplam kıdem ödemesinin tavanı aşmasının vergi istisnasına bir etkisi yoktur. Ancak tavanı aşan ödemeler için en son vergi matrahına göre tespit edeceğiniz vergi oranı üzerinden gelir vergisini hesaplayarak uygun bordroyu düzenleyiniz.
6. Düzenlediğiniz bordroyu diğer ödemeler bakımından düzenlediğiniz bordrolar ile birlikte çalışana imzalatınız.
7. Çalışanın işverenliğinize borcu olup olmadığını kontrol ediniz, varsa borçları için ve rızasını alarak mahsup takas hakkınızı, eğer rıza göstermiyor ise hapis hakkınızı kullanınız, bakiye için ödemeyi yapınız.
8. Her ne kadar tavsiye etmesek de eğer taksitlendirme yapacaksanız Feshe Dayalı Mali Haklar Taksitlendirme Prosedürünü uygulayınız.
Mevzuat
2- 1475 sayılı (Mülga) İş Kanunu
İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı
Madde 25 - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I- Sağlık sebepleri:
a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.
(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.
II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.
(e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
III- Zorlayıcı sebepler:
İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.
IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması. İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.
2- 1475 sayılı (Mülga) İş Kanunu :
Uyarı : 10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 4857 numaralı İş Kanunu' nun 120. maddesi gereğince; 01.09.1971 tarih ve 13943 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Kıdem tazminatı:
Madde 14 – (Değişik birinci fıkra: 29/7/1983 - 2869/3 md.)
Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyle,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptanödeme almak amacıyla;
5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b)alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığıbağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmalarınedeniyle,Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçininölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tamyıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oranüzerinden ödeme yapılır.
(Değişik fıkralar: 17/10/1980 - 2320/1 md.): İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynıişverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır. İşyerlerinin devir veya intikali yahutherhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veyaişyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. 12/7/1975 tarihinden, itibaren (1) işyerinin devri veyaherhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdem tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak, işyerinidevreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiylesınırlıdır. 12/7/1975 tarihinden evvel (2) işyeri devrolmuş veya herhangi bir suretle el değiştirmişse devir mukavelesindeaksine bir hüküm yoksa işlemiş kıdem tazminatlarından yeni işveren sorumludur.
İşçinin birinci bendin 4 üncü fıkrası hükmünden faydalanabilmesi için aylık veya toptan ödemeye hak kazanmışbulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğukuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi şarttır. İşçinin ölümü halinde bu şart aranmaz. T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanununa veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olaraksadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanununagöre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmetsürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir.
Yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarında işçinin hizmet akdinin evvelce bu maddeye göre kıdem tazminatıödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona ermesi suretiyle geçen hizmet süreleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz. Ancak, bu tazminatın T.C. Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmet süresine ait kısmı için ödenecek miktar,yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihinde T.C. Emekli Sandığı Kanununun yürürlükteki hükümlerine göreemeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz. Bu maddede geçen kamu kuruluşları deyimi, genel, katma ve özel bütçeli idareler ile 468 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan kurumları kapsar. Aynı kıdem süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı veya ikramiye ödenmez.
Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur.Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret,işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
(Değişik : 29/7/1983 – 2869/3 md.) 13 üncü maddesinde sözü geçen tazminat ile bu maddede yer alan kıdemtazminatına esas olacak ücretin hesabında 26 ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan parave para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de gözönünde tutulur. Kıdem tazminatınınzamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göremevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan doğan diğer hakları saklıdır. (1)
(Değişik: 17/10/1980 - 2320/1 md.) Bu maddede belirtilen kıdem tazminatı ile ilgili 30 günlük süre hizmet akidleriveya toplu iş sözleşmeleri ile işçi lehine değiştirilebilir.(Değişik: 10/12/1982 - 2762/1 md.) Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdemtazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli SandığıKanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez.
(Değişik fıkralar: 17/10/1980 - 2320/1 md.): İşçinin ölümü halinde yukarıdaki hükümlere göre doğan tazminat tutarı, kanuni mirasçılarına ödenir. Kıdem tazminatından doğan sorumluluğu işveren şahıslara veya sigorta şirketlerine sigorta ettiremez. İşveren sorumluluğu altında ve sadece yaşlılık, emeklilik, malullük, ölüm ve toptan ödeme hallerine mahsus olmakkaydiyle Devlet veya kanunla kurulu kurumlarda veya % 50 hisseden fazlası Devlete ait bir bankada veya bir kurumdaişveren tarafından kıdem tazminatı ile ilgili bir fon tesis edilir. Fon tesisi ile ilgili hususlar kanunla düzenlenir.