Tutukluluk Sebebiyle İşveren Tarafından Fesih İşlemleri
Tutukluluk Sebebiyle İşveren Tarafından Fesih Nedir?
4857 sayılı İş Kanunu md. 25/4’e göre işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığı madde 17’deki bildirim süresini aştığı takdirde işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğar.
Buna göre, gözaltında veya tutuklulukta geçirilen sürenin, süreli feshe ilişkin 17. maddede işçinin, işyerindeki çalışma süresine bağlı olarak belirlenen bildirim süresini aşması halinde haklı neden doğmuş olacak; bu süre aşılmadığı takdirde veya aşılmış olmakla birlikte işveren tarafından feshedilmediği sürece iş sözleşmesi askıda kalmış olacaktır.
Böylece tutukluluk/gözaltı yüzünden kısa süreli devamsızlığın fesih hakkı vermesi engellenmiştir. Aranan asgari devamsızlık süresi bakımından varsayımsal olarak ilgili her bir işçi bakımından kendisine denk gelen fesih bildirim öneli hesabı yapılır ve bunun için işçinin hizmet süresinin belirli süreli yahut belirsiz süreli olması farklılığa yol açmaz. Her ikinde de aynı hesaplama yapılır.
Bu tür hallerin gerçekleşme koşullarında işçi lehine değişiklik yapılabilir. Hatta fesih yerine başka bir disiplin yaptırımının uygulanması kararlaştırılabilir.
Devamını GörTutukluluk Sebebiyle İşveren Tarafından Fesih İşlemleri Nasıl Yapılır?
1. Çalışanın gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aştığı şahitler huzurunda bir tutanak ile tespit edilir. Çalışanın gelmediği her gün için tutanak tutulması gerektiği unutulmamalıdır.(Ref. Tutanak düzenleme Prosedürü)
2. İş akdine son verilmesi kararı verilmesinin ardından fesih bildirimi önceki adımlara uyumlu olarak ve somut olaya özgü olarak oluşturulur. (Ref. Tutukluluk Sebebiyle Fesih)
2.1. Fesih bildiriminin işveren veya vekili tarafından imzalanması sağlanır.
2.2. İşçiye fesih nedeninin açık ve kesin olarak yazıldığı yazılı fesih bildiriminin noter kanalı ile gönderilmesi gereklidir. (Ref. Noterden Tebliğ Prosedürü)
3. Fesih bildirimini doğru olarak yaptıktan sonra aşağıdaki soruların cevaplarına göre bordrosunu hazırlayınız.
- Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı dışında(zira bu iki kalemden kıdem tazminatı kesindir, ancak ihbar tazminatı ödenmez) ayrıca başkaca bir ad altında tazminat vermek istiyor musunuz? Cevabınız Evet ise bordroya ekleyiniz.
- Yıllık izinlerinin tümünü kullandı mı? Kullanmadı ise bakiye izin süresine göre ücretini hesaplayarak bordroya dahil ediniz.
- Ücret alacağı bakiyesi var mı? Var ise tutarını bordroya dahil ediniz.
- Ulusal bayram, genel tatil,hafta tatili vs. çalışması var mı, var ise bakiye alacağı var mı? Bakiye alacağı var ise tutarını bordroya dahil ediniz.
- Fazla mesai var mı? Yok mu? Var ise bakiye fazla mesai alacağı var mı? Var ise tutarını bordroya dahil ediniz.
- İş akdi boyunca kendisine özlük hakkı adı altında ödenmiş ve kıstel esasla da olsa ödenmesi gereken bir tutar var mı? (ikramiye, prim vb)
- İşverenliğinize borcu olup olmadığını tespit ediniz.
- Üçüncü şahıslara olan borcu sebebiyle devam eden maaş haczi olup olmadığını tespit ediniz.
4. Bu soruların cevaplarını araştırarak özlük hakları ve kıdem tazminatı (ve somut olaya göre gerekli ise ihbar tazminatı) için bordroyu doğru olarak oluşturunuz. (Varsa) borçları için mahsup edilecek dolayısıyla çalışana ödenecek nihai tutarı hesaplayınız.
5. Çalışana daha evvel işe girişi sırasında zimmetlenen işyeri araç-gereçleri ve işyeri kimliğini telefon ile veya bilinen adresine yapılacak bir tebliğ ile geri isteyiniz. Bu tür araç-gereç ve malzemeyi ve işyeri kimliğini çalışan adına kim teslim eder ise bir tutanak ile teslim alınız. (Ref. Devir teslim prosedürü) Bu konudaki çağrınıza cevap verilmez ise bir yakınına veya avukatına ulaşamıyor iseniz, çalışana yapmanız gereken ödemeleri askıya alınız ve zimmet durumu sona erdirilinceye kadar ödemelerin askıya alındığını, zimmet durumu sona erdirilir erdirilmez ödemelerinin yapılacağını bulunduğu tutukevi/cezaevine noter yoluyla tebliğ ediniz. Aynı zamanda işyeri avukatını tutukevi-cezaevine gönderip (eski) çalışan ile yüzyüze görüşmeyi sağlayıp zimmeti sona erdirme yol ve yöntemini kararlaştırınız. Ödemeleri zimmet sona erdikten sonra yapınız.
6. Çalışana veya vekaletini almış yakınına veya avukatına hazırlamış olduğunuz bordroyu tebliğ ediniz. Hakettiğini hesapladığınız ödemeleri usulünce gerçekleştiriniz.
7. İbranameyi hazırlayınız ve çalışanın vekaleti olan yakınına veya avukatına 30 gün sonra gelip imzalamasını hatırlatınız.(Ref. İş İlişkisi Sona Ererken İbra Alma prosedürü)
8. Çalışma belgesini hazırlayınız (Ref. Çalışma Belgesi Verme Prosedürü), çalışanın vekaleti olan yakınına veya avukatına veriniz veya bilinen adresine posta yoluyla gönderiniz.
9. İşten ayrılma tarihinden itibaren 10 gün içinde SGK ‘ya bildirim yapınız.(Ref.İşten Ayrılma)
10. Hazırladığınız ve çalışana/yakınına/avukatına imzalattığınız veya çalışanın imzalamadığı evrak için hazırladığınız imzadan imtina tutanakları ile birlikte her türlü evrakın birer örneğini özlük dosyasında saklayınız.
Mevzuat
İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı
Madde 25 - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I- Sağlık sebepleri:
a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi. (1)
b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.
(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.
II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.(2)
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
III- Zorlayıcı sebepler:
İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.
IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.
İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir.